itirazsız/olduğu gibi/kolayca kabul etmek, ses çıkarmamak, (bir şeye) boyun eğmek, göz yummak, (bir hakareti
vb.) alttan almak.
He won't take it lying down: Kolay kolay kabul etmeyecek.
I refuse to take that lying down: Buna göz yumamam.
We will not take your insults lying down: Hakaretlerinizin altında kalamayız.