Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. dakika, 60 saniye, saatin 1/60'ı (zaman ölçüsü).
  2. an, lâhza, kısa zaman.
    He paused for a minute to listen: Bir an durup dinledi.
    in a minute:
    hemen, şimdi, bir dakikaya kadar.
    I'll be ready in a minute.
  3. (acele yazılmış) özet, muhtıra, not.
    The minister read the report very carefully, and at the end wrote
    a minute expressing his agreement.
  4. Geometri dakika, 1/60 derece (açı ölçüsü).
  5. saat tutmak, dakikaları saymak/ölçmek.
  6. tutanak/zabıt tutmak, tutanağa/zapta geçirmek.
  7. Sıfat dakikalık, dakikada/kısa zamanda yapılan.
    minute rice/steak: çabuk pişen pirinç/biftek.
  8. çok küçük/ufak.
    His writing is so minute that it's difficult to read.
  9. önemsiz, cüz'î, pek az.
    a minute improvement.
  10. çok dikkatli, kılı kırk yaran, ayrıntılı, en ince ayrıntılarına kadar inen.
    a minute examination/observer.
    minute instructions.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

enjoy every minute of one's holiday
izninin her dakikasının zevkine varmak Fiil
YANLIŞ: in the last minute
son anda Zarf
YANLIŞ: in the last minute
son dakikada Zarf
YANLIŞ: in the last minute
son saniyede Zarf
(appointment) to arrive on the minute
tam vaktinde gelmek Fiil
(dish) prepared in a minute
alaminüt
(in tv and radio) commercial minute
ticari reklam dakikası İsim
angular minute
açı dakikası İsim
arrive on the minute
(randevuya) tam vaktinde gelmek Fiil
arrive to (on) the minute
dakikası dakikasına yetişmek Fiil
at the last minute
son anda Zarf
at the last minute
son dakikada Zarf
at the last minute
son saniyede Zarf
commercial minute
(TV'de , radyoda) ticari reklamın dakikası İsim
just to a minute
tam isabetli
just to a minute
tastamam
last- minute
son dakika
per minute
dakika da
pull out at the last minute
oyunbozanlık etmek Fiil
revolutions per minute
dakikada devir sayısı
to the minute
tam, dakikası dakikasına.
The train arrived at 6 o'clock to the minute: Tren tam saat 6'da geldi.

He wakes up every morning at 7 o'clock to the minute.
treasury minute
maliye bakanlığı muhtırası
up to the minute
güncel, yeni, modern.
minute a meeting
bir toplantının protokolünü hazırlamak Fiil
minute account
ayrıntılı hesap pusulası
minute book
tutanak/zabıt defteri.
minute current
zayıf akım
minute description
ayrıntılı tarif
minute difference
çok küçük fark
minute difference
önemsiz fark
minute examination
inceden inceye tetkik
minute gun
matem topu: matem işareti olarak (kral veya devlet başkanının ölümü, geminin batması vb. dolayısıyla) her dakikada bir atılan top.
minute hand
(saatte) yelkovan.
minute movie
(US) kısa metrajlı reklam filmi
minute particle
zerre
minute report
ayrıntılı rapor
minute something down
bir şeyi not etmek Fiil
minute steak
çabuk pişen ince biftek
minute wheel
(saatin) yelkovan çarkı.
minute writing
tutanak yazma
(clock) minute hand
yelkovan
a minute ago or so
henüz
a minute's rest
bir dakikalık soluk alma
a minute's rest
bir dakikalık soluklanma
a minute's silence
bir dakika sessizlik
a minute's walk
yürüyerek bir dakikalık mesafede
a ta minute's warning
bir dakikalık uyarı
at a minute's warning
bir dakikalık uyarı
enter in the minute book
zabıt defterine geçirmek Fiil
entry in the minute book
zabıt defterine kayıt
last minute appeal
son dakika yapılan
make a minute of sth
bir şeyi not etmek Fiil
put back a minute hand
yelkovanı bir dakika geri almak Fiil
statutory minute book
kanuni tutanak defteri
the minute (that) …
… anda, … dakikada, hemen(cecik), derhal.
Although we hadn't met for 33 years, I recognized him the
minute (that) I saw him: 33 yıl buluşmamış olmamıza rağmen onu gördüğüm anda tanıdım.
Wait a minute, ...
Bir dakika, ...
Wait a minute, ...
Bir saniye, ...
Department of Minute Services
Tutanak Hizmetleri Başkanlığı İsim, Kurum İsimleri
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.