nerves

get on one's nerves

sinirine dokunmak, bam teline basmak, (fena) etkilemek.
The noise got on my nerves.

get on one's nerves

birinin sinirine dokunmak, âsabını bozmak, sinirlendirmek, kızdırmak, canını sıkmak.

have one's nerves frayed at both ends

baştan aşağı sinir kesilmek Fiil

have one's nerves on edge

sinirli olmak Fiil

lose one's nerves

cesaretini kaybetmek Fiil

be all nerves

sinirden tir tir titremek Fiil

be all nerves

sinirden tirtir titremek Fiil

be in a state of nerves

sinirli olmak Fiil

get on sb's nerves

birinin sinirine dokunmak Fiil

grate on the nerves

sinir etmek Fiil

grate on the nerves

sinirini bozmak Fiil

have iron nerves

sağlam sinirleri olmak Fiil

have strong nerves

sinirleri sağlam olmak Fiil

high- strung nerves

çok sinirlilik

jar (on) the nerves

sinirlerini bozmak Fiil

jar (on) the nerves

sinirlendirmek Fiil

jarring of the nerves

sinir gerginliği

jump sb's nerves

birinin sinirlerine dokunmak Fiil

sound nerves

sağlamsinirler İsim

unpleasant jar to the nerves

sinir bozucu şey

war of nerves

sinir harbi. İsim

nerves of steel

sağlam sinirleri olmak Fiil