1. hasta bakıcı, hemşire.
    night nurse: gece hemşiresi.
    graduate nurse: diplomalı hemşire.

    registered nurse: ehliyetli hemşire.
  2. dadı, sütnine.
    wet nurse: sütana, sütnine.
    dry nurse: dadı.
  3. toplum halinde yaşayan böceklerde yeni doğanlara bakan böcek (karınca, arı vb.).
  4. bir teşebbüsü veya maksadı destekleyen kimse/yer.
  5. hastaya bakmak, hasta bakıcılık yapmak, (zayıf kimseyi) bakıp iyileştirmek.
    She spent some time nursing
    in a military hospital during the war.
  6. bakmak, iyileş(tir)meye çalışmak, dikkat ve ihtimam göstermek.
    All her time goes into nursing her old father.
  7. emzirmek, meme vermek.
    a nursing mother.
  8. beslemek.
    to nurse a grudge (against …) : (…'e karşı) kin beslemek.
  9. çocuğa bakmak, çocuk büyütmek.
  10. azar azar yemek/içmek vb., idare ile kullanmak.
  11. (çocuk) meme emmek, beslenmek.
    a nursing baby. nursing at its mother's breast.
  12. desteklemek, takviye etmek, teşvik etmek.
dolaşan hemşire İsim, Tıp
sirküle hemşire İsim, Tıp
seçmenler bölgesine ihtimam göstermek Fiil
seçmenlerinin menfaatleri ve kaygıları ile uğraşmak Fiil
halk arasındaki şöhretini sürdürmek Fiil
sesini idareli kullanmak Fiil
steril hemşire İsim, Tıp
yardımcı hemşire
bebek bakıcısı İsim, Çocuk Bakımı
gündüz çalışan hemşire
belediye hemşiresi
semt hemşiresi
dadı. wet nurse. İsim
tecrübesiz ve acemi olan âmirine iş öğreten kimse. İsim
deneyimli hemşire
seyyar hastane hemşiresi
uçuş hemşiresi İsim, İstihdam
sütnine, dadı.
sütnine
diplomalı hemşire.
baş hemşire
başhemşire
hastane hemşiresi
(US) belgeli hemşire
yatılı bakıcı İsim, Çocuk Bakımı
erkek hastabakıcı
semt hemşiresi
pediatri hemşiresi İsim, İstihdam
çocuk hemşiresi İsim, Tıp
pediatrik hemşire İsim, Tıp
pediatri hemşiresi İsim, Tıp
pratikten yetişen hemşire.
bir çocuğu sütnineye vermek Fiil
devlet diplomalı hemşire
diplomalı/ruhsatlı hemşire.
öğrenci hastabakıcı.
diplomalı hemşire.
diplomalı hastabakıcı/hemşire.
triyaj hemşiresi İsim, Tıp
gezer hastabakıcı
gönüllü hastabakıcı
sütnine.
süt anne, süt annesi İsim, Çocuk Bakımı
hemşirelik etmek Fiil
bir işle özellikle ilgilenmek Fiil
zarar etmekteyken bir işi büyütüp kâra geçirmek Fiil
otomobili yavaş yavaş eve kadar götürmek Fiil
bir soğuk algınlığını tedavi etmek Fiil
kinlenmek Fiil
bir bitkiye bakmak Fiil
özellikle verdiği değerin piyasa değeri borcu karşılamaya yetmediği takdirde borcunu ödemesi için süre
tanımak yoluyla yardım etmek
Fiil
(Br) borcunun vadesi geçmiş bir müşteriye
vesayet altındaki yetim
evlatlık
besleme
nöbetçi hemşire
kaynakları titizlikle idare etmek Fiil
birini bakarak sağlığına kavuşturmak Fiil
fiyatların yükseleceği beklentisiyle hisse senetlerini satmadan bekletmek Fiil
hemşireler sendikası İsim
sermaye piyasasını beslemek Fiil
ateşi beslemek Fiil
hastabakıcı
hemşire nöbeti
acil pratisyen hekimi İsim, İstihdam
hastabakıcılık