1. artı, … eklenince/eklenirse, fazlası.
    Ten plus six equals 16.
  2. ayrıca, -e ilâveten -den başka/fazla, hem de.
    He had wealth plus fame: Hem serveti hem de şöhreti
    vardı.
    salary plus commission: maaşa ilâveten komisyon.
  3. artı (işareti), pozitif/ müspet (sayı, miktar).
    a plus number/quantity: pozitif sayı/çokluk.
    plus
    sign: artı (+) işareti.
    the plus terminal: pozitif uç.
  4. üstün aşırı, fevkalâde.
    He has personality plus: Üstün bir şahsiyeti vardır.
  5. ek. fazlalık, ilâve.
  6. kazanç, mal fazlası.
  7. üstelik, buna ilâveten, fazla olarak.
    a bicycle is cheaper, plus it is healthier.
ilave af İsim, Rekabet Hukuku
(US) maliyete bir kâr yüzdesinin eklenmesi
4000 sterlin daha artış
golf pantalonu.
artı faiz
yukarı veya aşağı inip çıkma
(Fr) kraldan fazla kralcı
artı işareti
artı imi Bilgi Teknolojileri
toplama işareti
artı değer
Ayrıca, ...
(US) tam kasko sigorta (çarpışma dahil
(US) maliyete ek anlaşma (belli bir satış fiyatı saptanacak yerde maliyetin belli bir yüzdesinin kâr
olarak eklenmesini kabul eden anlaşma
çekici başlangıç maaşı ve son derece cömert yan ödemeler İsim
belirli bir reklamın halka en az dört defa gösterildiği reklam kampanyası İsim
tepe, zirve, en yüksek nokta, evci bâlâ.
mükemmeliyetin son haddi.
hesabın aktif tarafında
000 dolar civarında olup ayrıca yüksek prim verilecektir
cezalı bilet