1. Geçişli Fiil önceden takdir/tahsis etmek, mukadder kılmak, alnına yazmak, peşinen hüküm/karar vermek.
    He was predestined
    for success: Başarması mukadderdi.
    I was predestined to be a poor man: Fakirlik alnıma yazılmış/kaderimmiş.