1. İsim üzüntü, pişmanlık, nedamet.
    qualms of conscience: vicdan azabı.
    He had no qualms about lying:
    Yalan söylediğine pişman değildi.
  2. İsim şüphe, kuşku, korku, çekingenlik, huzursuzluk, endişe, kuruntu, karamsarlık, umutsuzluk.
    to have no
    qualms about doing sth.: bir şeyi yapmaktan çekinmemek.
    He feels some qualms about the future: Gelecek hakkında bazı endişeler besliyor.
  3. İsim ânî mide bulantısı.