1. Fiil isyan etmek, ayaklanmak, başkaldırmak, karşı gelmek.
    The people revolted against the cruel king.
  2. Fiil kafa tutmak, itaatsizlik etmek, saymamak.
    to revolt against parental authority.
  3. İsim isyan, ayaklanma, başkaldırma, karşı gelme, kafa tutma, itaatsizlik. The whole nation is in a state of
    revolt. He was facing a revolt in his own party.
  4. İsim tiksinme, iğrenme, nefret etme, dehşet/korku duyma, ürperme.
  5. İsim isyankârlık, isyan/ayaklanma hali.
ayaklandırmak Fiil
bayrak açmak Fiil
ayaklanmak Fiil
bir isyanı bastırmak Fiil
(a) isyan halinde.
to be in revolt . (b) tiksinerek, iğrenerek, nefretle.
isyana teşvik
solcu devrimi
solcu devrimi
parti ayaklanması
isyanı bastırmak Fiil
bir isyanı bastırmak Fiil
bir ayaklanmayı bastırmak Fiil
ayaklanmak Fiil
isyan etmek Fiil
isyan çıkarmak Fiil
başkaldırmak Fiil
esirlerin isyanı
bir ayaklanmayı bastırmak Fiil
halkı isyana teşvik etmek Fiil
bir ayaklanmayı bastırmak Fiil
(US) gayri menkul vergilerini indirmek için yapılan çalışmalar
ayaklanmaya itmek Fiil
yöneticilerine karşı ayaklanmak Fiil
(a) tiksin(dir)mek, iğren(dir)mek.
He revolts from eating meat. (b) dehşet/korku duymak, ürpermek,
tüyleri diken diken olmak, dehşete/korkuya kapılmak.