Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. İsim question
  2. problem
  3. İsim question
  4. inquiry
  5. query
  6. interrogation
  7. interrogatory
  8. quaere
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

(davada cevap aranan) temel soru, nihai mesele
ultimate issue İsim, Ceza Hukuku
sınama sorusu
probing question
sınav sorusu
examination question
vergi sorusu
tax question
açık soru
free response question
açık uçlu soru
open-end question
açık uçlu soru
open-ended question
açık uçlu soru
open ended question
baş soru
chief question
belirli bir yanıtı gerektiren soru
leading question
beyhude bir soru
academic question
bir sürü soru
host of questions
bir tanığa bütün bildiklerini söylemesini emreden soru
general question
cevabı bilinmeyen soru
open question İsim
cevabı içinde saklı soru
rhetorical question İsim
cevap bekleyen soru
open question İsim
cevaplanmamış soru
unanswered question İsim
cevaplanması gereken soru
open question İsim
cevapsız soru
unanswered question İsim
dinleyicilerden gelen soru
question from the floor
ek soru
supplementary question
ek soru
supplemental question
evet veya hayır ile yanıtlanacak soru
categorical question
iki seçenekli soru
dichotomous question
ikide bir karşımıza çıkan soru
recurring question
istenilen yanıtı almak amacıyla düzenlenmiş soru
leading question
karşı soru
counter question
karşı soru
counterquestion
kolay soru
no-brainer İsim
nazik soru
nice question
şaşırtmacalı soru
captious question İsim
şaşırtmalı soru
captious question İsim
teknik soru
technical question
tuzak soru
captious question İsim
verilecek yanıtı belirleyen soru
leading question
yanıtı beklenmeyen soru
rhetorical question
yoruma açık soru
open-ended question
yorumu açık soru
open-ended question
yönlendirici soru
biassed question
yönlendirici soru
leading question İsim
yönlendirici soru
categorized question İsim
zor soru
tickler
soru bankası
test bank İsim
soru belirten
interrogatory
soru biçimi
interrogative
soru cümlesi
interrogative sentence
soru dizisi
string of questions
soru formu
questionary
soru formu
interrogatories
soru formu
information return
soru formu
questionnaire questionary
soru formu
questionnaire
soru formu
question form
soru formu anketi
questionnaire questionary survey
soru formu doldurmak
to fill in a questionnaire Fiil
soru formu doldurmak
to fill in a questionnaire questionary Fiil
soru formunda bir yeri boş bırakmak
to leave blank Fiil
soru formüleri
question form İsim
soru halinde ortaya atmak
to pose Fiil
soru işareti
question mark İsim, Dil ve Edebiyat
soru işareti koymak
to query Fiil
soru işareti uyandırmak
to call into question Fiil
soru kâğıdı doldurma
filling in a questionnaire
soru önergesi
parliamentary question İsim, Hukuk
soru soran
questioner
soru soran
inquiring
soru soran
quizzical
soru soran kimse
putter of a question
soru sorarak sinirlendirmek
to pester someone with questions Fiil
soru sorma
questioning
soru sorma başına maliyet
cost per inquiry
soru sormadan boyun eğme
unquestioning obedience
soru sormak
to ask a question Fiil
soru sormak
to question Fiil
soru sormaya başlamak
to fire ahead Fiil
soru sosi
question mark
soru sözcüğü
interrogative
soru şeklinde olan
interrogative
soru tümcesi
interrogative sentence
soru türünden
interrogatory
soru ve yanıtlardan oluşan
catechetical
soru yağmuru
running fire of questions
soru yağmuru
a battery of questions
soru yağmuruna tutmak
to bombard Fiil
soru yağmuruna tutmak
to heckle Fiil
soru yağmuruna tutmak
to pepper with questions Fiil
soru yağmuruna tutmak
to barrage of questions Fiil
soru yağmuruna tutmak
to ply Fiil
soru yağmuruna tutulmak
to overwhelm with questions Fiil
soru yöneltmek
to address a question Fiil
soru yu başka bir biçimde sormak
to restate a question Fiil
soru yu bir kenara bırakmak
to leave a question in the cold Fiil
soru yu her bakımdan ele almak
to view a question from all sides Fiil
soru yu müzakereye koymak
to ventilate a question Fiil
soru yu toplantının sonuna bırakmak
to postpone a question until later in the meeting Fiil
soru yu yanıtlamak
to answer an inquiry Fiil
soru yu yanıtlamaktan beceriyle kurtulmak
to blink a question Fiil
soru zamanı
question time
(parlamento , Br) soru sorma
putting the question
(radyo yayını) dinleyiciye soru sorma yöntemi
diary method
(Senato) soru sorma saati
question period
aleyhteki tanığa soru sorma
cross examine
bir soru hakkında oylama teklif etmek
to propose to divide the house on a question Fiil
bir soru karşısında şaşkına dönmek
to be stumped at a question Fiil
bir soru ortaya atmak
to broach a question Fiil
bir soru ortaya atmak
to state an issue Fiil
bir soru sormak
to raise a question Fiil
bir soru yöneltmek
to address a question Fiil
birine bir soru sorarak sıkıntıya sokmak
to puzzle someone with a question Fiil
birine bir soru sormak
to ask someone a question Fiil
birine durup dururken bir soru sormak
to lump into someone with a question Fiil
birine soru sorar gibi bakış fırlatmak
to make a query to sb Fiil
birine soru sormak
to put a question to sb Fiil
birine soru sormak
to put someone a question Fiil
birine soru yöneltmek
to fire off a question at sb Fiil
birini soru yağmuruna tutmak
to put a rapid fire of questions on sb Fiil
birini soru yağmuruna tutmak
to ply someone with questions Fiil
birini soru yağmuruna tutmak
to pelt someone with questions Fiil
birini soru yağmuruna tutmak
to assail someone with questions Fiil
birini soru yağmuruna tutmak
to plague someone with questions Fiil
birini soru yağmuruna tutmak
to shoot questions at sb Fiil
birşey hakkında soru sormak
to ask about something Fiil
Br bir soru formülerini doldurmak
to complete a questionnaire (questionary ,) Fiil
çok soru soran kimse
quiz
çok soru sormak
to ask a lot of questions Fiil
dolaylı soru kâğıdı
indirect questionnaire
dolaylı soru sorma yöntemi
indirect opinion method
etki yaratmak için sorulan soru
rhetorical question
gazetede soru şeklinde manşet
(Br) interrogative headline
gazetede soru şeklindeki manşet
interrogative headline
gümrüğe giriş soru kâğıdı
inward customs entry form
her şeyi yeniden soru konusu yapmak
to put everything back into the melting pot Fiil
hukuki bir soru ortaya atmak
to raise an issue Fiil
hükümet için gen soru vermek
to interpellate Fiil
iş soru formu
job questionnaire
karşı tarafın tanığına soru sorma
cross question
karşı tarafın tanığına soru sormak
to cross- question Fiil
mahkemenin soru sorma hakkı
account and inquiries
meclise soru takriri vermek
to table a question Fiil
müzakereyi bir soru ile kesmek
to interrupt to debate with a question Fiil
müzakereyi bir soru ile kesmek
to interrupt the debate with a question Fiil
nüfus sayımı soru formu
census questionnaire
nüfus sayımı soru formu
census questionnaire questionary
ortaya soru çıkarmak
to pose a question Fiil
posta ile geri gönderilen soru formu
mail- back form
posta ile gönderilen soru formu
mail-back form
posta ile gönderilen soru formu
mail questionnaire
radyoda bilgi yarışmasında soru soran kimse
quiz master
saçma soru sorarak birini oyalamak
to drive someone to distraction with silly questions Fiil
sayım soru formu
census questionnaire
sık sık sorulan soru
recurring question
söz arasında sorulan soru
incidental question
sözlü soru önergesi
oral Parliamentary question İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
telgrafla soru sormak
to inquire by telegram Fiil
uzun uzun soru sorduktan sonra
after prolonged questioning
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Bilgi edinmek, ... istemek vb
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.