1. vapur.
  2. buhar tenceresi, düdüklü tencere, 3.
    soft-shell clam ile ayni anlama gelir. buğulaması yapılan deniz tarağı.
  3. vapurla seyahat etmek.
kablo döşeyen gemi
yük gemisi
Manş Denizi'nde gidip gelen vapur
tenezzüh gemisi
feribot
vapurda teslim
yük vapuru
vapurla gitmek Fiil
bir vapurun sefere çıkışı
posta vapuru
transatlantik
yandan çarklı vapur.
yolcu vapuru
pervaneli (uskurlu) vapur
tramp ile ayni anlama gelir. tarifesiz işleyen yük vapuru.
okyanus aşan transatlantik
vapur yolcusuna gönderilen süslü meyve/şekerleme sepeti.
güverte sandalyesi.
geminin kalkış tarihi
(a) güverte yolcularına mahsus battaniye, (b) örtü, yol battaniyesi.
ranza altına konulan eşya sandığı.