1. madde.
    garden stuff: sebze.
  2. asıl, esas.
  3. eşya, ev eşyası.
    How are we to get the stuff home? Bu eşyayı eve nasıl taşıyacağız?
  4. döküntü, işe yaramaz eşya.
    This book is sorry stuff: Bu kitap bir işe yaramaz.
  5. (ünlem olarak) boş lâf, saçma.
    stuff and nonsense! baştanbaşa saçma, deli saçması, saçma sapan!
  6. kumaş, dokuma, yünlü.
  7. ilâç.
  8. şey, zımbırtı, zırıltı.
  9. para, mangiz.
  10. hüner, marifet, yetenek.
    to do one's stuff: marifetini göstermek.
    There's good stuff in him:
    Bu adamda cevher var.
    He is the stuff heroes are made of: Bu adamda kahramanlık cevheri var.
    You will see what stuff I am made of: Sana kim olduğumu gösteririm.
  11. (belirtilen şekildeki) iş, konuşma, vb.
    rough stuff: zor iş.
    He's hot stuff: Yamandır.

    That's the stuff! Ha şöyle! Aferin! Bravo!
    That's the stuff to give him: O buna müstahak!
  12. tıka basa doldurmak.
  13. tıkınmak, tıka basa yemek.
  14. (hindi vb.) doldurmak, dolma yapmak.
  15. (sahici model yapmak için) ölmüş hayvanın derisini doldurmak.
  16. oy sandığını sahte oylarla doldurmak.
  17. tıkamak.
    to stuff up a hole: bir deliği tıkamak.
    My nose is stuffed up: Burnum tıkalı.
  18. kalabalık bir yere doluşmak, sıkışmak, balık istifi olmak.
birinin eşyalarını karıştırmak Fiil
işini bilmek Fiil
öteberisini küçük bir çantaya tıkmak Fiil
falan filan
parasız olmak Fiil
sefil biri olmak Fiil
önemli bir şey
cinsel çekiciliği olan kadın
kulüp personeli
gıda maddeleri İsim
döşemelik kumaş
alçı harcı
alkol
çok ilginç/değerli (kimse/şey), yaman adam. İsim
ateşli, ihtiraslı, cinsel bakımdan çabuk uyarılan kimse. İsim
çok heyecanlı/sürükleyici/açık saçık şey, görülmedik/olağanüstü nesne.
This movie is hot stuff. İsim
ev idaresine ait eşya
basit, kolay, çocuk işi.
These questions are kids' stuff: Bu sorular çocuk işi.
kolay bir iş
erzak, nevale, yemek için pişirilecek malzeme, yemeklerden artan yağlar.
ratline = ratlin = rat-lin = ratling ile ayni anlama gelir. ıskalarya halatı.
(sporda vb.) aşırı hiddet, kuralları hiçe sayma. İsim
tapon mal satmak Fiil
ufak halat takımı. İsim
acıklı hikâye.
sert tütün
içki (viski
pısırık
kokain
arabaya fazla yolcu almak Fiil
arabaya insan tıkıştırmak Fiil
(Br) avukatlık cübbesi İsim
kes şunu
tıka basa doymak Fiil
çok yemek Fiil
tıka basa yemek Fiil
patlayacak kadar yemek Fiil
mayası iyi olmak Fiil
fırıncı çırağı.
tam gerekli olan şey