Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim gözyaşı.
    burst into tears: gözyaşları dökmek, gözlerinden yaşlar boşanmak, ağlamak.
    My wife
    burst into tears when she heard the bad news.
    move someone to tear = draw tears from someone: gözünü yaşartmak.
    shed tears: gözyaşı dökmek.
    shed crocodile tears: yalancıktan ağlamak.
    weep bitter tears: acı gözyaşları dökmek.
  2. İsim gözyaşına benzer şey.
  3. İsim damla.
  4. yırt(ıl)mak, parçala(n)mak.
    tear something open: bir şeyi yırtıp açmak.
    He tore open the envelope.
  5. hızla çekip almak, kapmak.
    tear something from someone: birisinden bir şeyi zorla kapmak.
    to
    tear a book from someone's hands.
  6. parçala(n)mak, böl(ün)mek, çok hırpala(n)mak.
    a country torn by civil war: iç savaşlarla parçalanmış bir ülke.
  7. yar(ıl)mak, kopar(ıl)mak, kopmak.
  8. çılgın gibi koşmak.
  9. yırtma, koparma, parçalama.
  10. yırtık, yarık, çatlak, rahne.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

tear one's hair
saçını başını yolmak.
tear one's hair (out)
saçını başını yolmak, son derece üzülmek/öfkelenmek, öfkeden deliye/çılgına dönmek.
tear someone's heart out
kalbini parçalamak, çok dokunmak/hüzün vermek.
allowing for wear and tear
yıpranma ve eskimeyi hesaba katmak Fiil
depreciation for wear and tear
aşınma amortisman payı
fair wear and tear
normal aşınma payı
freedom from wear and tear
yıpranmama
occupational wear and tear
meslek gereği bedenin uğradığı hasar
ordinary wear and tear
normal eskime ve yıpranma
rate of wear and tear
yıpranma payı oranı
reasonable wear and tear
makul yıpranma payı
wear and tear
yıpranma
wear and tear
aşınma ve yıpranma
wear and tear
aşınma ve eskime
write off so much for wear and tear
aşınma ve yıpranma payı olarak falan miktarı düşmek Fiil
tear a check (cheque) out of the book
(US) Br defterden bir çek koparmak Fiil
tear a page out of a book
kitaptan bir sayfa koparmak Fiil
tear a strip off
azarlamak Fiil
tear an argument to pieces
bir iddiayı çürütmek Fiil
tear an argument to shreds
bir iddiayı çürütmek Fiil
tear apart
(a) eleştirmek, kötülemek, yerin dibine geçirmek, (b) azarlamak.
tear at
saldırmak, tırmalamak.
The fighting girls tore at each other with their nails.
tear away
(a) koparmak, ayırmak.
They are anxious to tear me away from her: Beni ondan ayırmak istiyorlar.
tear bomb
göz yaşartıcı bomba.
tear down
yıkmak, yırtmak, alaşağı etmek, tahrip etmek.
tear drop
gözyaşı damlası
tear gas
göz yaşartıcı gaz.
tear into
(a) saldırmak, üstüne atılmak, (b) sözle hücum etmek.
tear limb from limb
(vücudu) parçalamak, param parça etmek, parça parça etmek.
be torn limb from limb by wolves: kurtlar
tarafından parçalanmak.
tear loose
(a) bağları koparmak, serbest kalmak, (b) çekip koparmak/ayırmak.
tear off
(a) hızla çekip çıkarmak.
I tore off my shirt and changed hurriedly. (b) hızla gitmek, kendini
atmak.
He tore off home. (c) (işi) bir çırpıda bitirmek, çırpıştırmak, çabucak yapıvermek.
He tore off 2 letters before dinner.
tear oneself away
istemeye istemeye ayrılmak.
I couldn't tear myself away from this lovely spot: Bu güzel yerden
bir türlü ayrılmak istemedim.
tear out
(bir çıkıntıyı) kesmek Fiil
tear out
yırtarak çıkarmak Fiil
tear out
(bir çıkıntıyı) yontmak Fiil
tear sb's reputation to shreds
birinin itibarını beşparalık etmek Fiil
tear sb's reputation to tatters
birinin itibarını bozmak Fiil
tear sheet
yırtılıp koparılan sayfa (ilân vb. sayfası). İsim
tear someone off a strip
şiddetle azarlamak.
tear something to pieces
paralamak Fiil
tear tape
açma şeridi İsim
tear to pieces
parçalamak Fiil
tear up
paramparça etmek, yırtmak, parçalamak.
tear up a letter
bir mektubu yırtarak açmak Fiil
tear up the wounds
yaraları deşmek Fiil
wear and tear allowance
amortisman karşılığı
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.