1. kereste.
  2. kereste ormanı, kerestelik ağaç(lar).
    standing timber: henüz kesilmemiş kerestelik ağaçlar.
  3. tahta, kalas, işlenmiş kereste, malzeme.
    A timber fell from the roof.
  4. Denizcilik gemi kaburgası.
  5. kişisel nitelik, yetenek, kabiliyet.
    He's being talked up as presidential timber: Onda cumhurbaşkanlığına
    yaraşır yetenekler olduğundan söz ediliyor.
  6. kereste temin etmek.
  7. kereste ile desteklemek.
  8. (ağaç kesilirken) dikkat, düşüyor!
Kereste ve inşaat malzemelerinin satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.13) İsim, Sanayi ve Zanaatler
kereste
sağlam kereste
maden ocağı kalası
(alt bitkileri bulunmayan) açık orman İsim
ağaç gövdesinden elde edilen kereste
uzun kereste arabası İsim
kereste müteahhidi
devlet arazisinin ağaçlandırılması
kereste deposu İsim
kerestesinden yararlanılan mülk
kereste ormanı
ahşap çatkı
ağaç işleme sanayii işletmesi
çifte ilmik. İsim
orman sınırı, daha yukarısında orman yetişmeyen yükseklik. İsim
kereste tüccarı
kereste ticareti
kereste ticareti kerestelik ağaç
Amerika bozkurdu
(Canis lupus occidentalis): ABD ve Kanada ormanlarında yaşar. İsim
ağaç
ağaç ve kereste endüstrisi
ağaç ve kereste sanayii
  1. tone color