1. İsim töre, örf. âdet, teamül, alışkanlık, usul.
    customary usage : âdet, teamül.
    contrary to the
    best usage: en iyi âdetlere aykırı.
    local usage: mahallî örf ve âdet.
    the usages of the last 50 years: son 50 yılın âdetleri.
  2. İsim (dil) (a) yazılış/ söyleniş tarzı.
    modern English usage . (b) kullanılan sözcük/deyim.
    a usage
    borrowed from French: Fransızcadan alınmış bir sözcük.
  3. İsim kullanma, kullanış.
    correct usage: doğru kullanış, yerinde kullanma.
    steadily increasing usage
    of highways: karayollarının gittikçe artan kullanılışı.
  4. İsim muamele, bir işi yapma veya bir şeyi kullanma tarzı.
    rough usage: kaba/haşin muamele, hor kullanma.
  5. İsim yararlanma, faydalanma, istifade.
    We can fell trees and put them to our usage: Ağaçları keserek onlardan yararlanabiliriz.
bir fabrika veya makinenin normal gücünden fazla çalıştırılması
âdetlere göre
örf ve âdet üzere
artık kullanılmamak Fiil
ticarî teamül
ticari teamül
zorunlu kullanım
zorunlu kulanım
kullanma zorunluğu
kabul edilen düzen
doğru kullanış
gelenek görenek
örf ve adet İsim
örf ve âdete göre hareket etme
İngilizce konuşma
adil kullanım Fikri Mülkiyet Hukuku
yakacak kullanma
genel kullanım
yerinde/doğru kullanma (sözcük, deyim, terkip vb. için söylenir). İsim
kötü kullanış
aralıksız kullanış
zulüm
çok eski âdet
yanlış şeritten gitme
ticari teamüle göre
uluslararası teamül
yerel âdet
yerel kullanım
kötü kullanılmak Fiil
ticari teamül
örf ve âdet
genel âdetler
doğru kullanım
kötü kullanış
aralıksız kullanma
çelik kullanımı
telefon kullanma
ticari örf ve âdet
kötü kullanım yüzünden aşınmak Fiil
kullanım bedeli İsim
yerin âdeti
limanın âdeti
ticari âdetler
reklamların
reklamı yapılan ürün ya da hizmeti insanları satın almaya ikna etmedeki yeteneği
kullanım hakkı İsim, Hukuk
intifa hakkı İsim, Hukuk
örf, adet ve ananeler İsim
yeniden kullanılabilir ambalaj
yeniden kullanılabilir ambalaj
lisan nezaketi