1. Fiil zayıfla(t)mak, zayıf düş(ür)mek, takatini kesmek, takati kesilmek, direnci azalmak.
    Disease weakens
    the body. The illness weakened her heart. She weakened as the illness grew worse.
  2. Fiil sulan(dır)mak, hafifle(t)mek.
    weakened milk.
  3. Fiil gevşemek, yumuşamak, metanetini yitirmek, iradesi zayıflamak.
sarsmak Fiil