1. İsim, Hukuk tanık
  2. Fiil (bizzat/ gözü ile) görmek, şahit olmak, müşahede etmek.
    to witness an accident. Did anyone witness the theft?
  3. Fiil şahit olmak, şahitlik yapmak.
    He witnessed our wedding.
  4. Fiil (mahkemede) tanıklık/şahitlik etmek.
    He witnessed to having seen the murder.
  5. Fiil şahit sıfatile imzalamak.
  6. İsim tanık, şahit.
    witness for the defense: savunma/davalı tanığı.
    witness for the prosecution:
    iddia makamı/davacı tanığı.
    There are 3 witnesses to this event: Olayın 3 tanığı var.
    In front of 2 witnesses: 2 tanık önünde.
    Bear witness: tanıklık/şahitlik etmek.
    Call someone as a witness: Birini tanık olarak (mahkemeye) çağırmak.
  7. İsim tanıklık, şahitlik, şahadet.
    give witness on behalf of/against someone.: birisinin lehinde/aleyhinde
    tanıklık yapmak.
    to bear/be witness to sth: bir şey hakkında tanıklık yapmak.
  8. İsim tanıt, kanıt, belgit, delil, burhan, hüccet.
bilirkişi tanık İsim, Hukuk
görgü tanığı İsim, Hukuk
mahalli bilirkişi İsim, Hukuk
tanık getirmek Fiil
karşı tarafın tanığı
aykırı şahadet
karşıt şahadet
mukabil şahadet
gizli tanık İsim, Hukuk
tanık olarak (mahkeme huzuruna) çıkmak Fiil
tanık sıfatıyla mahkemeye çıkmak Fiil
tanık sıfatıyla onaylama
onaylanan tanık
tasdik eden tanık
belge tanığı
bir senede imza atan şahit
onaylayan tanık
teyid edici şahit
işitme tanığı
yalancı tanıklık etmek Fiil
tanıklık etmek Fiil
şahadette bulunmak Fiil
şahitlik
bir tanığa rüşvet vermek Fiil
tanığa rüşvet vermek Fiil
rüşvet satın alınan tanık
rüşvet alan tanık
tanık getirmek Fiil
bir tanık göstermek Fiil
bir tanığı satın almak Fiil
tanığı satın almak Fiil
tanık satın almak Fiil
tanığı çağırmak Fiil
birini tanık göstermek Fiil
birini tanıklığa çağırmak Fiil
tanık celbi
bir tanığı reddetmek Fiil
bir tanığın reddi
şahitlerin reddi
itiraz edilebilecek tanık
karakter tanığı: mahkemede davacı veya sanığın doğruluk, dürüstlük, iyi ahlâk ve şöhreti için tanıklık yapan kimse. İsim
baş tanık
tanığın mahkemeye cebren celp edilebileceği
duruşmaya zorla getirilebilecek tanık
zorla getirilebilecek tanık
duruşmaya cebren getirilebilecek tanık
tanığın tanıklık etme yetkisi
(vasiyetnamede) tanıklık etmeye ehil şahıs
usulü dairesinde yapılan mahkeme davetiyesine icabet etmeyen tanık
tanığı köşeye sıkıştırmak Fiil
bir tanığın satın alınması
bir tanığın güvenilirliği
sözüne güvenilecek tanık
sözüne güvenilebilecek tanık
tanık önünde ifade vermek Fiil
duruşmaya gelmeyen tanık
davete icabet etmeyen tanık
mahkemeye şahitlik yapmaya gelmeyen şahit
savunma tanığı
savunma tanığı
davalı şahidi
savunma tanığı, savunmanın tanığı İsim, Hukuk
dava tarafları ile hiçbir ilgisi bulunmayan ve bu nedenle tanıklığa engel durumu bulunmayan kimse
tanığı sorguya çekmek Fiil
bir tanığı sorguya çekmek Fiil
kulak şahit
kulak tanığı
bir tanığın sorgulanması
bir tanığı sorguya çekmek Fiil
taraf bilirkişisi İsim, Hukuk
bilirkişi İsim, Hukuk
ehli hibre İsim, Hukuk
görgü tanığı
yalan beyanda bulunan tanık
yalancı şahit
sahte tanık
yalancı tanık İsim, Hukuk
yalan yere yemin eden tanık
kendi tanığı
bir tanığı sıkıştırmak Fiil
tanığı sıkıştırmak Fiil
bir tanığa rüşvet vermek Fiil
tanrı şahidimdir ...
tanık dinlemek Fiil
tanık dinlemek Fiil
karşı tarafın tanığı
taraf tutan tanık
tanığın kendisini cezai kovuşturmaya açık bırakacak konularda ifade vermekten çekinme hakkı
(US) bir tanığı reddetmek Fiil
taraflardan birine düşmanlığı veya davadaki kişisel ilişkisi ya da kötü şöhret sahibi olması nedeniyle
ifadesinin hakikate aykırı olduğunu iddia etme
(US) bir tanığın taraf tuttuğu
bir tanığın reddi
(US) ehliyetsiz tanık
bağımsız tanık
bir tanığı dinlemek Fiil
bir tanığın ifadesini almak Fiil
taraf tutan tanık
aracı tanık
bir tanığı sorguya çekmek Fiil
bir tanığın sorguya çekilmesi
bir tanığı tehdit ederek sindirmek Fiil
mahkemenin bir tanığın kendisini tehlikeye düşürebileceğine kani olduğu bir durumda onu tanıklıktan muaf tutması
en önemli tanık
bir tanığa kendi düşüncesi doğrultusunda ifade verecek şekilde soru sormak Fiil
baş tanık
önemli tanık
bir tanığa itiraz etmek Fiil
tanığa itiraz
(US) görgü tanığı
tarafsız tanık
yalancı tanıklık
tanığı hazırlamak Fiil
baş tanık
esas tanık
tanığın ifade vermeyi ret hakkı
tanığın ifade vermeyi reddetme hakkı
tanık göstermek Fiil
tanık getirmek Fiil
bir tanığın mahkemeye çıkarılması
bir tanığı etkilemek Fiil
âmme şahidi
davaya katılan tanık
tanığı sorgulamak Fiil
bir tanığı sorgulamak Fiil
bir tanığı sorguya çekmek Fiil
bir tanığı yeniden dinleme
bir tanığı yeniden sorgulamak Fiil
tanığı yeniden sorgulamak Fiil
bir tanığı yeniden sorguya çekmek Fiil
güvenilir tanık
bir tanığı yeniden tanık kürsüsüne çıkarmak Fiil
tanığı yeniden çağırmak Fiil
bir tanığı yeniden çağırmak Fiil
bilirkişi tanık
güvenilmez tanık
tanık gösterme
baş kamu şahidi
(US) kamu tanığı
âmme şahidi
kamu tanığı
hala hayatta bulunan tanık
hâlâ hayatta bulunan tanık
sağ tanık
bir tanığı yalan yere yemine teşvik etmek Fiil
bir tanığa rüşvet vermek Fiil
tanığın yalancı tanıklığı
birini tanık olarak çağırmak Fiil
imza tanığı
bir tanığı çağırmak Fiil
bir tanığa yemin ettirmek Fiil
tanığa yemin ettirmek Fiil
bir tanığa yemin ettirmek Fiil
tarafgir tanık
taraf tutan tanık
yemin ettirilmiş tanık
yeminli şahit
yeminli tanık
bir tanığı etkilemek Fiil
tanığı etkileme
vasiyetname tanığı
güvenilir tanık
güvenilir tanık
güvenilir tanık
(üretim) deneme montajı
nikâh şahidi
tanık kürsüsü
şahit kürsüsü
tanık kürsüsü
tanık koltuğu
tanık masrafları İsim
tanık ücreti
savunmanın tanığı
savunma tanığı
savcı tanığı
davacı şahidi
yukarıdakilere tanık olarak imzamı atıyorum
şahit numune
ile ayni anlama gelir. mahkemede tanık yeri.
tanık/şahit kürsüsü. İsim
tanık celbi
(Br) tanık celbi
yeminli şahit
yeminli tanık
tarafınızdan imzalanmıştır
tanıklık etmek Fiil
bilirkişi raporu İsim, Hukuk
bir belgenin düzenlenmesinde tanık sıfatıyla bulunanların imzaladıklarını ifade eden ibare
yukarıdaki hususlar muvacehesinde Hukuk
tanık olarak
tanıkların ifadesi tutmuyor