Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Zamir senin, sizin.
    I like your idea. your book. your brother/father/mother. Wash your hands.
  2. Zamir bir topluluğu/grubu belirtmekte kullanılır:
    Take your factory workers, for instance: Örneğin fabrika
    işçilerini ele alalım.
    Your typical postage stamp is square. Your actual English gentleman.
  3. Zamir hoşnutsuzluk, fikir ayrılığı vb. belirtmekte kullanılır:
    If this is your famous French cooking, I
    don't think much of it: Senin okadar methettiğin Fransız usulü yemek beni pek sarmadı.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

at your/his/her/its whim
keyfine göre Zarf
It's for your own good.
Kendi iyiliğin için. Cümle, Deyim
It's for your own good.
Senin iyiliğin için. Cümle, Deyim
None of your business.
Seni ilgilendirmez. Cümle
None of your business.
Sana ne? Cümle
None of your business.
Seni alakadar etmez. Cümle
That's none of your business.
Seni ilgilendirmez. Cümle
That's none of your business.
Sana ne? Cümle
That's none of your business.
Seni alakadar etmez. Cümle
What is your hometown?
Memleket neresi? Cümle
What is your hometown?
Nerelisiniz? Cümle
What's your name?
İsminiz nedir? Cümle
What's your name?
Adınız nedir? Cümle
What's your name?
İsminizi öğrenebilir miyim? Cümle
What's your name?
Adınızı öğrenebilir miyim? Cümle
What's your name?
İsminiz? Cümle
your credit balance
kredi bakiyeniz
your debit
zimmetiniz
your debit balance
zimmet bakiyeniz
your excellency
zatıâliniz
your excellency
ekselans
your nearest
en yakınınızdaki Sıfat
your nearest ...
size en yakın ... Sıfat
your nibs
kulunuz, köleniz, bendeniz.
your presence is requested
teşrifiniz rica olunur
your reference
sizin referansınız
your reference
sizin referansıniz
your reverence
(bir papaza hitap ederken) muhterem efendim
your reverence
muhterem peder
your worship
zatıaliniz
your'n
yours Zamir
... is beyond your ken.
... seni aşar.
... is just your thing.
... tam senlik. Cümle
according to your order
siparişiniz üzerine
after deducting your charges
masraflarınız düşüldükten sonra
against your will
arzu nuz hilafına
at your convenience
size uygun bir zamanda Zarf
at your convenience
uygun bir zamanınızda Zarf
at your discretion
nasıl takdir buyurursanız
at your earliest convenience
en erken uygun zamanında
at your earliest convenience
mümkün olduğu kadar çabuk Zarf
at your risk
riski size ait olmak üzere
bat your eyelashes
kirpiklerini kırpıştırmak Fiil
beat your brains out
kafa patlatmak Fiil
beat your brains out
uzun uzadıya düşünmek Fiil
beat your breast
üzüntüden harap olmak Fiil
beat your breast
çok üzülmek Fiil
blow your nose
sümkürmek Fiil
break your word
sözünü tutmamak Fiil
break your word
sözünü yerine getirmemek Fiil
cast aside your doubts
şüphelerinden kurtulmak Fiil
cast aside your fears
korkularından kurtulmak Fiil
cast aside your fears
korkularını bir kenara bırakmak Fiil
cast your mind back
hatırlamaya çalışmak Fiil
catch your breath
soluklanmak Fiil
change your mind
fikir değiştirmek Fiil
change your spots
bambaşka olmak Fiil
click your heels
topuk selamı vermek Fiil
click your heels
topuklarını birbirine vurmak Fiil
come into your own
çok faydalı olmak Fiil
come into your own
çok iyi olmak Fiil
compromise your beliefs
inançlarından taviz vermek Fiil
compromise your integrity
onurunu zedelemek Fiil
compromise your integrity
dürüstlüğüne leke sürmek Fiil
compromise your principles
ilkelerinden taviz vermek Fiil
compromise your principles
prensiplerinden taviz vermek Fiil
cool your heels
beklemeye zorlanmak Fiil
cover your tracks
izini silmek Fiil
cover your tracks
izini yok etmek Fiil
cover your tracks
izini kaybettirmek Fiil
crap your pants
altına etmek Fiil
cross your fingers
şans dilemek Fiil
deliver on your promises
vaatlerini yerine getirmek Fiil
draw in your horns
kesenin ağzını büzmek Fiil
draw in your horns
harcamalarını azaltmak Fiil
draw in your horns
masraflarını kısmak Fiil
drop your eyes
gözlerini kaçırarak başını öne eğmek Fiil
drop your eyes
bakışını kaçırmak Fiil
drop your eyes
gözlerini başka tarafa çevirmek Fiil
drop your gaze
gözlerini başka tarafa çevirmek Fiil
drop your gaze
gözlerini kaçırmak Fiil
earn your keep
yediği ekmeği hak etmek Fiil
fall on your sword
suçu üstlenerek istifa etmek Fiil
follow your nose
dümdüz devam etmek Fiil
follow your nose
kendi bildiği gibi yapmak Fiil
follow your nose
kokunun geldiği yeri bulmak Fiil
follow your nose
kokuyu kaynağına kadar izlemek Fiil
for your attention
dikkatinize (sunulur
for your information
bilgilerinize
for your information
bilginize
for your own sake
kendi iyiliğin için Zarf
force your way
yolunu açmak Fiil
get your act together
kendine çekidüzen vermek Fiil
get your act together
hayatını bir düzene koymak Fiil
get your act together
kendini toparlamak Fiil
get your act together
hayatını düzene sokmak Fiil
get your life together
hayatını bir düzene koymak Fiil
get your life together
kendini toparlamak Fiil
get your life together
kendine gelmek Fiil
get your marching orders
kapı dışarı edilmek Fiil
get your shit together
kendini toparlamak Fiil
get your shit together
hayatını düzene koymak Fiil
get your shit together
kendini toplamak Fiil
get your shit together
kendine gelmek Fiil
give your all
elinden geleni yapmak Fiil
give your all
canını siper etmek Fiil
hold your breath
soluğunu tutmak Fiil
hold your breath
nefesini tutmak Fiil
hold your stomach in
karnını içeri çekmek Fiil
How was your day?
Neler yaptın bugün?
How was your day?
Günün nasıl geçti?
I beg your pardon
affınızı rica ederim
in your view
sence Zarf
keep your hands off
elini çekmek Fiil
keep your promise
vaadini yerine getirmek Fiil
keep your word
vaadini yerine getirmek Fiil
land on your feet
iyileşmek Fiil
land on your feet
yeniden iyi duruma gelmek Fiil
land on your feet
düzelmek Fiil
let your hair down
rahatlamak Fiil
line your own pockets
cebini doldurmak Fiil
line your own pockets
haksız kazanç elde etmek Fiil
live by your wits
aklını kullanarak para kazanmak Fiil
live by your wits
alavere dalavereyle geçinmek Fiil
lose your temper
sabrı taşmak Fiil
lose your temper
itidalini kaybetmek Fiil
lose your temper
gözleri kararmak Fiil
meet your death
ölmek Fiil
meet your maker
tahtalıköye gitmek Fiil
meet your maker
öteki dünyaya gitmek Fiil
meet your maker
ölmek Fiil
mud in your eye
iyi şanslar (kadeh kaldırırken
non of your lip
küstahlığı bırak
None of your business.
Sana ne?
of your own accord
kendiliğinden Zarf
of your own accord
kendi rızasıyla Zarf
of your own accord
kendi başına Zarf
of your own accord
kendi isteğiyle Zarf
pay your way
geçimini sağlamak Fiil
pay your way
hayatını kazanmak Fiil
present your apologies
özürlerini iletmek Fiil
present your apologies
özür dilemek Fiil
pursuant to your instructions
talimatlarınıza uygun olarak
put your foot down
ayakları yere sağlam basmak Fiil
put your foot down
sağlam durmak Fiil
put your foot in your mouth
pot kırmak Fiil
put your foot in your mouth
patavatsızlık etmek Fiil
put your foot in your mouth
münasebetsizlik etmek Fiil
put your foot in your mouth
gaf yapmak Fiil
put your signature
imzalamak Fiil
put your signature
imza atmak Fiil
raise your voice
azarlamak Fiil
regarding your inquiry
sorunuz ile ilgili olarak
resume your position
aynı pozisyonu almak Fiil
resume your position
yerine dönmek Fiil
say your piece
kendi fikrini söylemek Fiil
see your way
olanağa sahip olmak Fiil
send your best wishes
iyi dileklerini iletmek Fiil
send your love
sevgilerini yollamak Fiil
send your regards
saygılarını iletmek Fiil
shit your pants
altına sıçmak Fiil
shut your mouth
konuşma
shut your mouth
ağzını kapa
split your sides
gülmekten ölmek Fiil
spread your wings
bağımsızlığını kazanmak Fiil
spread your wings
kanatlarını açmak Fiil
spread your wings
kanat açmak Fiil
stick to your guns
inat etmek Fiil
stick your neck out
fikrini belirterek risk almak Fiil
stick your neck out
fikrini söylemeye cesaret etmek Fiil
subject to your order
emrinize tabidir
take to your heels
tabanları yağlamak Fiil
Take your time.
Acele etme.
think on your feet
hemen harekete geçmek Fiil
try your luck
şansını denemek Fiil
twist your ankle
bileğini burkmak Fiil, Tıp
waste your breath
boşa dil dökmek Fiil
Watch your language!
Düzgün konuş!
Watch your language!
Ağzından çıkanı kulağın duysun!
Watch your mouth!
Düzgün konuş!
Watch your mouth!
Ağzından çıkanı kulağın duysun!
watch your step
bastığın yere bak
Watch your tongue!
Düzgün konuş!
wear your heart on your sleeve
içinden geçenleri açıkça göstermek Fiil
wear your heart on your sleeve
duygularını açığa vurmak Fiil
wear your heart on your sleeve
içi dışı bir olmak Fiil
wear your heart on your sleeve
duygularını gizlememek Fiil
what is your desire
arzu nuz ?
What's your point?
Ee?
widen your circle
çevre edinmek Fiil
wish your life away
geleceği düşünmekten bugünü yaşamamak Fiil
with your kind permission
nazik müsaade nizle
work your way
ulaşmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

on your own
tek başınıza Zarf
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.