represent

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb simgelemek, temsil etmek.
    The letters of the alphabet represent the sounds of speech. The flag represents
    the nation. The stars on this map represent the cities.
  2. Transitive Verb göstermek.
    To represent musical sounds by notes.
  3. Transitive Verb temsil etmek, temsilci olmak.
    He represents the company in İzmir. To represent one's government in a foreign country.
  4. Transitive Verb belirtmek, tasvir etmek, resmetmek.
    This painting represents the sunset: Bu resim güneşin batışını
    tasvir ediyor.
    He represented the plan as safe: Planın güvenilir olduğunu belirtti.
  5. Transitive Verb ifade etmek, söylemek.
  6. Transitive Verb anlatmak, tanımlamak, tarif etmek.
    I will represent him the dangers he is running.
  7. Transitive Verb … gibi göstermek, … süsü vermek.
    The articlerepresented the dictator as a benevolent despot.
  8. Transitive Verb açıklamak, gözönüne sermek, ileri sürmek.
    The report represents the results of our researches.
  9. Transitive Verb rolünü yapmak/oynamak.
  10. Transitive Verb taklit etmek, yerine geçmek, … taslamak, … gibi görünmek.
    He represents himself as a model of virtue.
  11. Transitive Verb örnek olmak, numune teşkil etmek, numunesi olmak, yerine geçmek.
  12. Transitive Verb eşdeğer/karşılık olmak, tekabül etmek, karşılamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

industry representatives
sektör temsilcileri Noun
representative
temsilci Noun, International Law
(phil) to represent
tasavvur etmek Verb
authority to represent
temsil etme yetkisi
power to represent
temsil etme yetkisi
represent a bill
bir senedi yeniden sunmak Verb
represent a constituency
bir seçim bölgesindeki seçmenleri temsil etmek Verb
represent a constitutency
bir seçim bölgesinde seçmenleri temsil etmek Verb
represent a firm
bir firmayı temsil etmek Verb
represent against
itiraz etmek Verb
represent and warrant
açıkça beyan ve temin etmek Verb
represent and warrant
kefil olmak Verb
represent graphically
şema halinde göstermek Verb
represent oneself as an expert
kendini uzman olarak tanıtmak Verb
represent oneself in court
mahkemede kendi kendini temsil etmek Verb
represent oneself in court
mahkeme de kendi kendini temsil etmek Verb
represent sb
vekâlet etmek Verb
represent sb's interests
birinin menfaatlerini temsil etmek Verb
represent the interests of the creditors
alacaklıların menfaatlerini temsil etmek Verb
represent the true value of the assets
aktiflerin gerçek değerini temsil etmek Verb
represent to an audience
seyircilere göstermek Verb
authority to represent and bind
temsil ve ilzam yetkisi Noun, Law
authorized to represent and bind
temsil ve ilzama yetkili Adjective, Law
power to act for or represent another
vekillik
re-present
şeklinde de yazılır. tekrar/yeniden sunmak/takdim etmek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database