1. yığmak, düzensizce/darmadağınık atmak.
    Newspapers cluttered in the living room.
    clutter up:
    darmadağınık eşya ile doldurmak.
  2. (sağa sola) koşuşmak, telâş ve şaşkınlık içinde hareket etmek.
  3. gürültü/şamata etmek.
  4. yığın, çöp yığını.
  5. karışıklık, kargaşalık, telâş, şaşkınlık.
  6. karmakarışık gürültü, patırtı, şamata.
  7. radar ekranında hedeften başka sabit cisimlerin hasıl ettikleri yansıma izleri.
kalabalığa etmek Fiil