1. tarak/tırmık makinesi, ağlı kepçe, nehir diplerinden toprak kazmak için kullanılan makine.
  2. bu makinenin monte edildiği mavna.
  3. tarama ağı: körfez ve nehir yataklarını taramak için kullanılan düzen.
  4. (nehir yatağı, liman, körfez vb.) taramak, tarakla temizlemek.
  5. (tarakla/ağla) sıyırmak, toplamak, yakalamak.
  6. iyice araştırmak, eşelemek, derlemek, araştırıp bulmak, bulup çıkarmak.
    The lawyer dredged up all
    the facts he could find to support his case.
  7. una bulamak, unlamak, (üzerine) un serpmek.
    She dredged the fish with flour.
  8. (yemek vb. üzerine toz şeker gibi bir madde) serpmek.
altın tarak makinesi
altın tarak makinası İsim
taramak Fiil