out-of-sight

  1. Sıfat şahane, fevkalâde, olağanüstü.
    She is such a stunning beauty, it's simply out-a-sight = out-of-sight.
  2. Sıfat ateş pahası, çok pahalı, yanına yanaşılmaz.
    The houses in this neighborhood are just out-a-sight = out-of-sight.
  3. Sıfat ulaşılmaz, erişilmez, muhal, hayalî.
  4. Sıfat görünmez (yerde), gözden uzak/saklı, gizli.
(a) gözden ırak/uzak.
put out of sight: gizlemek, gözden uzaklaştırmak. (b)
k.d. fahiş, son derece yüksek (fiyat).