1. giriş, başlangıç, girişlik, girizgâh, ilk-iş, hazırlık mahiyetinde yapılan şeyler.
    I fear that the
    widespread fighting in the streets is a prelude to more serious trouble.
  2. Müzik (a) peşrev, (b) fasıl başlangıcı, (c) prelüd, (d) (opera) uvertür, açış.
  3. başlangıç olmak/teşkil etmek.
  4. (a) başlangıç konuşması ile açmak, (b) peşrevle/uvertürle açmak, (c) girizgâh yapmak.
  5. peşrev/prelüd/uvertür çalmak.
bir konferansın girişi