simple

simplified

basitleştirilmiş Sıfat

(gram) simple

yalın

become simple

basitleşmek Fiil

estate in fee simple

bir kimseye ve mirasçılarına ait sınırsız yararlanma hakkı

fee simple

mutlak ayni hak

fee simple

münferit olarak ve sınırsız şekilde haiz olunan mülkiyet hakkı

fee simple

gayri mahdut mülkiyet hakkı

owner in fee simple

mükellefiyeti olmayan mülk sahibi

property held in fee simple

herhangi bir şarta tabi olmadan intikal edebilen emlak mülkiyeti

pure and simple

sırf, düpedüz, açıkça, basbayağı, sadece, yalnız, tek.
carelessness pure and simple: düpedüz dikkatsizlik.

simple arbitrage

yalnızca iç piyasa yoluyla gerçekleştirilebilen arbitraj

simple assault

adi taarruz

simple average

küçük avarya

simple average

basit ortalama

simple battery

hafif yaralanma

simple blockade

hükümetin kararına dayanmayan deniz subayının kendi takdir ve girişimi ile yapılan abluka

simple blockade

yerel abluka

simple bond

belirli bir meblağın belirli bir şahsa belirli bir vadede şartsız olarak ödenmesi vaadini içeren senet

simple bond

ipoteksiz senet

simple bonus

basit

simple bonus

sigorta meblağının basit bir yüzdesi olarak ifade edilen kâr payı

simple bonus

kâr payı (sigorta tutarının yüzdesi olarak ifade edilen kâr payı

simple bonus

basit kâr payı

simple call

adi mükâleme

simple collateral power

adi vekâletname

simple collateral power of attorney

adi vekâletname

simple confession

resmi itiraf

simple contract

adi akit

simple contract

yasal olarak bağlayıcı olmakla birlikte resmen onaylı olarak hazırlanmamış bir sözleşme

simple contract

şifahi sözleşme

simple contract debt

adi sözleşme borçu

simple contract debt

adi sözleşme borcu

simple credit

adi akreditif

simple debentures

ipotek garantisiz rehinli tahvil

simple debentures

ipotek teminatsız tahvilat

simple defamation

adi hakaret

simple efforts

basit çabalar İsim

simple equation

yalınç denklem.

simple fee

sınırsız mülkiyet İsim, Hukuk

simple fee

gayri mahdut mülkiyet hakkı İsim, Hukuk

simple folks

basit halk

simple fraction

bayağı kesir.

simple fraction

basit kesir İsim, Matematik

simple fracture

basit kırık.

simple function

yalınç işlev.

simple hearted

temiz yürekli

simple interest

basit faiz.

simple interest

basit faiz İsim, Ekonomi

simple journal

basit yevmiye defteri

simple knot

düğüm

simple larceny

basit hırsızlık

simple licence license

her defasında yeniden alınması gereken permi

simple life

basit yaşam

simple machine

basit makine.

simple machine

basit makine İsim, Mühendislik

simple majority

bulunanların çoğunluğu

simple majority

salt çoğunluk

simple majority

basit çoğunluk İsim, Hukuk

simple minded

saf

simple minded

kolay kanan

simple minded

akılsız

simple obligation

adi borç

simple obligation

şartsız borç

simple offense

basit suç

simple offense

adi suç

simple passage

(devletler hukuku) sırf geçiş

simple pendulum

basit sarkaç.

simple people

basit halk

simple person

basit

simple person

basit kişi

simple person

sıradan kişi

simple present tense

geniş zaman

simple root

yalınç kök.

simple sentence

yalın tümce.

simple Simon

bön/saf/aptal/budala/cahil kimse.
He is a simple Simon about politics.

simple syrup

syrup.

simple time

yalın ritm, bir mezürde 2 veya 3 vuruşluk ritm.

simple tools

basit aletler İsim

simple written contract

adi yazılı sözleşme

(motion) to pass by a simple majority

salt çoğunluk ile kabul edilmek Fiil

as simple/easy as shelling peas

çok kolay.

I'll make this simple.

Açık konuşacağım.

It's that simple.

Bu kadar basit. Cümle

It's that simple.

O kadar basit. Cümle

in simple phrase

senin anlayacağın

pass by a simple majority

(önerge) salt çoğunluk ile kabul edilmek Fiil

pure and simple truth

hakikatin ta kendisi

reduce to simple terms

basite indirgemek Fiil

take decision by simple majority

salt çoğunlukla karar almak Fiil

the gentle and simple classes

kibar ve basit halk sınıfı