Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. (uzun çizgi şeklinde) leke, çizgi.
    a streak of mud.
  2. ışın, şua.
    the first streak of dawn: fecrin/sabahın ilk ışıkları.
  3. damar, tabaka.
    streaks of fats in meat.
  4. çeşni, eser, iz, emare.
    There is in him a streak of Irish blood: Damarında biraz İrlandalı kanı
    var.
    There is a streak of eccentricity in his character: Biraz acayip karakterdedir.
  5. dizi, seri, birbiri ardınca olan olaylar.
    a streak of bad luck. a streak of losses.
  6. Mineroloji tanıma çizgisi: cevheri sert bir şeyle çizerek elde edilen rengi asıl cevherden farklı ve o cevheri niteleyen çizgi.
  7. Bakteriyoloji yüzeysel çizgi aşı.
  8. şekilsiz çizgilerle boyamak, çizgiler yapmak/meydana getirmek.
  9. çizgi çizgi olmak.
  10. çok hızlı/yıldırım gibi gitmek.
    like a streak (of lightning): yıldırım gibi, hızla.
  11. çıplak soyunarak herkesin önünde hızla koşup kaybolmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

blue streak
şimşek/yıdırım gibi, çok hızlı hareket eden (şey).
like a blue streak : şimşek/yıldırım hızı ile, yıdırım gibi. İsim
blue streak
bitmez, sonu gelmez, sürekli şey.
to talk a blue streak: durmadan/biteviye konuşmak. İsim
losing streak
mağlubiyet serisi İsim, Spor
losing streak
yenilgi serisi İsim, Spor
to run into a lucky streak
arka arkaya talihin gülmesi
unbeaten streak
galibiyet serisi İsim, Spor
winning streak
galibiyet serisi İsim, Spor
yellow streak
korkaklık eğilimi, bir kimsenin karakterinde korkaklık/ alçaklık/ namertlik emaresi. İsim
yellow yellow streak
spot sarı nokta korkaklık eğilimi
streak of cruelty in sb's character
birinin karakterinde zalimlik eseri İsim
streak of good luck
şans işi
streak on the a
birden sahneye çıkmak Fiil
swear a blue streak at
sövmek üp saymak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.