1. vakit, zaman.
    I had no time for vacation.
  2. süre, müddet.
    a long time: uzun süre.
  3. saat.
    Greenwich time: Greenwich saati.
    daylight saving time: yaz saati.
  4. çağ, devir, devre, dönem.
    Youth is the best time of life: Gençlik hayatın en güzel çağıdır.
  5. mühlet, vade.
  6. ömür.
    This house will last our time: Bu ev bizim ömrümüzün sonuna kadar dayanır.
  7. fırsat, vesile, uygun zaman.
    to watch time: fırsat kollamak.
  8. sıra, nöbet, keşik.
    It's my time: benim sıram/sıra bende.
  9. sefer.
    next time: gelecek sefer.
  10. kat, misil.
    ten times as big as: … in on misli.
  11. Müzik tempo, usul.
  12. doğurma vakti.
    When her time came she was delivered a boy.
  13. Askerlik2 dakikada atılan adım, yürüyüş hızı.
    quick time: hızlı yürüyüş.
  14. Fiil zaman ölçmek, saat tutmak.
    to time a race.
  15. Fiil süresini ölçmek.
  16. Fiil saymak.
    They timed their strokes at six per minute.
  17. Fiil zamanını ayarlamak, uydurmak.
  18. Fiil zamanını uygun seçmek.
    He timed the attack perfectly.
  19. Fiil, Müzik tempo tutmak.
  20. Fiil ayak uydurmak, tempoya uymak.
zamanınin ilerisinde olmak Fiil
zamanının ilerisinde olmak Fiil
ödemelerinde hep gecikmek Fiil
zamanından önce doğmuş olmak Fiil
çağında önde olmak Fiil
zamanını dilediği gibi kullanmak Fiil
cezasını çekmeye başlamak Fiil
vakit ktiinıbeklemek Fiil
vaktini beklemek Fiil
fırsat gözlemek, kollamak, (uygun zamanını) beklemek.
He wanted to ask for a raise, but bided his
time until the right moment.
vaktini boşa harcamak Fiil
zamanını birine ayırmak Fiil
vaktini dilediği gibi harcamak Fiil
zamanını dilediği gibi kullanmak Fiil
vakit ktiinıdilediği gibi harcamak Fiil
zamanı iş ile oyun arasında bölmek Fiil
hapis süresini doldurmak Fiil
boş zamanını kullanmak Fiil
vaktini işgal etmek Fiil
zaman öldürmek Fiil
boş zamanını okuyarak doldurmak Fiil
boş gezmek Fiil
vaktini boşa harcamak Fiil
zamanını boşa harcamak Fiil
zamanının aşırı bir kısmını okumaya ayırmak Fiil
iyi günler görmüş geçirmiş olmak Fiil
gülüp eğlenmek, eğlenceli vakit geçirmek, zevku safa sürmek.
fevkalâde iyi vakit geçirmek, çok mutlu olmak,
have a rough/hard time: eziyet/sıkıntı çekmek.
çok boş vakti olmak Fiil
zamanını öldürmek Fiil
vaktini iyi kullanmak Fiil
zamanını iyi kullanmak Fiil
vakit ktiinıiyi kullanmak Fiil
boş zamanında
vadesinde ödemek Fiil
birinin kabulü için zaman sınırı tespit etmek Fiil
çağına damgasını vurmak Fiil
vakit öldürmek Fiil
zaman öldürmek Fiil
çok zamanını almak Fiil
zamanını iyi kullanmak Fiil
zamanını yapacağı işlere ayırmak Fiil
zamanını boşa harcamak Fiil
vakit ktiinıkötüye kullanmak Fiil
vaktini kötüye kullanmak Fiil
vaktini almak Fiil
boş zamanını geçirmek için program yapmak Fiil
vaktini boşa harcamak Fiil
zamanını bir programa sokmak Fiil
vaktini okuyarak geçirmek Fiil
(US) zamanını boşa harcamak Fiil
zamanıni programlamak Fiil
zamanını programlamak Fiil
zamanını programlama
çıraklık/askerlik etmek.
hapis cezasını tamamlamak Fiil
zamanına fazla değer vermek Fiil
saatini radyodaki saat ayarı sinyaline göre ayarlamak Fiil
çalışma süresini kısaltmak Fiil
boş zamanını geçirmek Fiil
birinin bütün zamanını almak Fiil
bir işi özenerek/itina ile yapmak.
bir işi itinayla yapmak Fiil
boş zamanını öldürmek Fiil
zaman ayarlı Sıfat, Askerlik
zamanını boşa harcamamak Fiil
eşref saatini beklemek Fiil
uzun zaman beklemek Fiil
zamanını boşa harcamak Fiil
zamanını önemsiz şeyler için boşuna harcamak Fiil
fırsat kollamak Fiil
bilgisayarda
süre vermek Fiil
zaman vermek Fiil
dinlenme ve kişisel gereksinimleri gidermenin öngörüldüğü standart çalışma ile bir işin bitirilmesi gereken zaman
varış saati
devam süresi
zaman ve para kaybı
seçim kampanyası zamanı
(telefon) hesaba yazılan konuşma süresi
Noel zamanı
kapanış saati
işçiye fazla çalışma ücreti ödenmesini önlemek üzere normal çalışma saatleri dahilinde verilen izin
akit süresi
(grev yasası) yatışma süresi
(iş kanunu) durum ne olursa olsun
çalışanların hepsinin ya da çoğunun hazır bulunduğu işgününün bölümü
doğru saat
gün boyunca
işçinin kusuru olmadan kaybedilen zaman
kullanılmayan vakit
hareket saati
konjonktürün inmeye başlaması
boş zaman
normal çalışma saatleri içinde bir makinenin
insanların evden işe ve işten eve giderken otomobil kullandıkları İsim
her sefer Zarf
her seferinde Zarf
geçen süre Bilgi Teknolojileri
seçim zamanı
giriş zamanı
yürütme zamanı Bilgi Teknolojileri
vade
altın zaman (tiyatro , sinema filmi ya da televizyonda işçiler için fazla mesai ödendiği zaman
tatil zamanı
boş zaman
boşa harcanan vakit
bekleme süresi İsim, Bilgi Teknolojileri
sınırlı zaman
makinenin atıl kaldığı süre
yerel vasati saat
ortalama zaman
vasati zaman
yaz saati
gelecek sefer
gelecek defa
boş zaman
açılış zamanı
çalışma zamanı
kullanım süresi İsim, Sanayi ve Zanaatler
işlem zamanı
ödeme vadesi İsim, Ticaret
doruk zaman
puant İsim
üretim süreci
soru zamanı
yanıt süresi Bilgi Teknolojileri
yolculuk süresi
(film) süresi
uyku saati
zamandan tasarruf etmek Fiil
zaman kazanmak Fiil
tarifeye göre geliş gidiş zamanları İsim
(US) tarifeye göre geliş-gidiş zamanları İsim
(US) tarife
ceza süresini çekmek Fiil
harcama zamanı
zamanı boşa geçirmek Fiil
tepki zamanı
devir müddeti
üretken olmayan zaman
bekleme zamanı
sefer
mesai saati İsim, İstihdam
çalışma süresi İsim, İstihdam
çalışma zamanı
mesai saatleri İsim, İstihdam
(borsa) vadeli hesap
tekrar tekrar, defalarca.
tekrar tekrar, defalarca.
vadesi belirli poliçe
süreli senet
radyo reklam ücreti
(radyo) zamanla sınırlı ilan
(fabrika) saat kontrolörü
vadeli mevduat
peşin iskontosu İsim
süre
vadeli kredi
belirli bir süreye kadar sabit fiyatla sipariş
zaman aşımı Bilgi Teknolojileri
dönem
tüketimlerini artırması
tasarruflarını artırma eğilimi
zaman primi
(borsa) vadeli alım
vadeli satış
zaman çizelgesi İsim
kronoloji
(bilgi işlem) kısa vadeli kiralama
zaman cetveli
(US) zaman cetveli (işçinin haftalığı hesaplanırken kullanılan ve çalıştığı sürelerin işlendiği basılı form) radyo saat işareti
süre
devre
gündelikçi
arasıra, bazen.
ara sıra, zaman zaman.
Saat kaçta?