1. (a) heyecanlandırmak, heyecana getirmek, sinirleri gerilmek.
    He was all wound up before the exam.
    (b) sonuçlandırmak, bitirmek, sona erdirmek, sonuca bağlamak, halletmek.
    How does the play wind up: Piyes nasıl bitiyor?
    to wind up the campaign: kampanyayı sona erdirmek. (c) (işleri) yoluna koymak, düzenlemek, tanzim /tasfiye etmek.
    to wind up one's affairs: işlerini düzenlemek.
    wind up a company: bir şirketi tasfiye etmek. (d) (beyzbol) topu atmak için kolu kaldırmak, (e) sarmak, yumak/kangal yapmak, (f) kurmak.
tetik durmak.
işini tasfiye etmek Fiil
konuşmasını bağlamak Fiil
konuşmasını tamamlamak Fiil
cebri tasfiye
alarma kapılmak Fiil
korkmak Fiil
korkmak, endişelenmek.
tasfiye dilekçesi
korkutmak, endişelendirmek.
kapanış, bitiş, sonuç, netice, sona erme. İsim
(beyzbol) topu atmak için kolu kaldırma. İsim
bir şirketi tasfiye etmek Fiil
bir şirketi tasfiye etmek Fiil
bir toplantıyı sona erdirmek Fiil
kısa bir konuşmayla toplantıyı kapatmak Fiil
mameleki tasfiye etmek Fiil
bir saati kurmak Fiil
bir hesabı kapamak Fiil
(Br) bir terekeyi dağıtmak Fiil
bir mal varlığını tasfiye etmek Fiil
kendini yeniden hapishane parmaklıkları ardında bulmak Fiil
yeniden hapse girmek Fiil
işi tasfiye etmek Fiil
sözlerle konuşmaya son vermek Fiil
cebri tasfiye
çıkabileceği en yüksek mevkie çıkmak Fiil
kendini hapiste bulmak Fiil
zarar halinde tasfiye olmak Fiil
yükümlülüklerini düzenlemek Fiil
borçları tasfiye etmek Fiil
madenden cevher çıkarmak Fiil
ortaklığı tasfiye etmek Fiil
birinin tahammülünü tüketmek Fiil
bir ortaklığı tasfiye etmek Fiil
müzakereyi kapatmak Fiil
müzakereleri kapamak Fiil
borçlunun şirketini tasfiye etmek Fiil
isteyerek tasfiyeye gitmek Fiil
isteyerek tasfiye etmek Fiil
birini ürkütmek Fiil
burnu büyük
son
sarmak Fiil
tasfiye