mahkeme emriyle tazminatın azaltılması
zarar ziyan talebinin bazı durumlarda mahkemece indirimi
Noun
tazminat davası
Noun, Competition Law
uğranılan zarar ziyanı gidermek veya telafi etmek için makul hasar tazminatı (cezai tazminat dışındaki tazminat
hasarları tespit edip hüküm vermek
Verb
zarar ziyan verilmesine hükmetmek
Verb
tam yargı davası
Noun, Law
şeref ve haysiyetine karşı hareket gibi haksız fiillerde bulunarak davacıyı alçalttığında vazolunan ağırlaştırılmış tazminat
davalının davranışı veya şartları ağırlaştırılmış tazminat
bir şahsın şahsi hürriyetinin gayri kanuni olarak sınırlanması
şahıslara veya mala zarar ve hasar vermek niyetiyle yapılan fiilleri telafi için tazminatın artırılması
şahsılara veya mala hasar vermek niyetiyle yapılan fiilleri telafi için taz
tespit olunan zarar ziyan
zarar ziyan tespiti yapmak
Verb
hasar miktarını tespit etmek
Verb
tazminata mahkûm etmek
Verb
ağır tazminata hükmetmek
Verb
zarar ziyanın değerini biçmek
Verb
birine tazminat olarak $ 100 vermek
Verb
ödenilmeye mahkûm edilen tazminat
zarar ziyanı tazmine mahkûm olmak
Verb
tazminat ödeme durumunda bulunmak
Verb
zarar ziyan ödeme durumunda bulunmak
Verb
hasardan sorumlu olmak
Verb
tazminat ödemeye mahkûm edilmek
Verb
mahkemece biri hakkında tazminata ehil olduğuna karar verilmek
Verb
zarar ziyan (tazminat) ödemeye mahkûm olmak
Verb
zarar ziyandan sorumlu olmak
Verb
tazminat davası açmak
Verb, Law
üçüncü kişilere karşı ika olunan zarar tazminatı
1000 $ tazminat talep etmek
Verb
tazminat talebi
Noun, Law
tazminat talep etmek
Verb
tazminat talep etmek
Verb
birine tazminat davası açmak
Verb
zararın karşılanması
Noun, Law
zararı karşılayan tazminat
dolaylı zararlar
Noun, Law
dolayısıyla zarar
Noun, Law
bir fiilin sonucu olarak ortaya çıkan zararlar
Noun, Law
bir fiilden hâsıl olan zarar
bir fiilin doğrudan doğruya sonucu olmayıp
bir fiilden dolayı hasıl olan zarar
o fiilin sonuçlarından doğan veya o fiilden zamanla hâsıl olan zararlar
Noun
davanın açılmaması gerektiği düşüncesinde olduğu davalarda ödenmesine hükmettiği önemsiz meblağ
davacının çok az bir kayba uğradığı ya da hiçbir mali zarara uğramadığı ve mahkemenin
(US) muhtemel zararlar konusunda aynı dava dilekçesindeki dava konusunu teşkil eden türlü iddialardan
biri ya da birden çoğuna karşı davalı tarafından
defi yapılmadan verilen tazminat
ödence, tazminat, bir hasarı/yıkıntıyı tamir için gerekli para.
The court ordered him to pay $2000 damages to the person he had hurt.
davacının miktarını mahkemenin kararına bıraktığı tazminat
kanuni hasar tazminat talebi
tazminat talebi
Noun, Law
dolandırıcılıktan dolayı uğranılan zarar
ecrimisil, haksız işgal tazminatı, fuzuli işgal tazminatı
Noun, Zoning Law
manevi tazminat
Noun, Law
manevi tazminat
Noun, Law
tazminat hukuku
Noun, Law
uğranılan zarar ziyan tazmini talebi
bir fiilden dolayı doğrudan doğruya hasıl olan zararlar
Noun
bir fiilden dolayı doğrudan doğruya hâsıl olan zararlar
Noun
tazminat vermeyi reddetmek
Verb
bazı durumlarda jüri tarafından hükmolunan ve gerçek zararın iki katına çıkan tazminat
gerçek zararın iki katına çıkan tazminat
bazı hallerde jüri tarafından hükmolunan ve hakiki zararın iki katına baliğ olan tazminat
(gayrimenkul) maddi hasar tazminatı
(gayri menkul) maddi hasar tazminatı
hasarları tespit etmek
Verb
maddi ve manevi tazminat
Noun, Law
bu zararlar hukuken şikâyet olunan fiilden doğmuş kabul olunur
kusurlu bir fiil veya ihmalin doğal ve kaçınılmaz sonucu olan zararlar
Noun
kusurlu bir fiil veya bir ihmalin doğal ve zorunlu sonucu olan zararlar
Noun
manevi tazminat
Noun, Law
ağır tazminata mahkûm oldu
tazminat ödemekle yükümlü
tazminatla telafi edilemeyen zarar
cezai tazminat (kasten veya ağır kusur sonucu ika olunan haksız fiil nedeniyle uğranılan gerçek zarara
tekabül eden tazminattan ayrı ve ona ek olarak
hasar tespiti soruşturması
bir kararın temyiz olunması sonucu icranın geri kalması nedeniyle davayı kazanan tarafın maruz kaldığı zarar ziyan
temyiz nedeniyle vaki olan gecikmeden dolayı aleyhine temyize müracaat olunan kimseye verilecek tazminat
telafi edilemeyecek hasar
tazminat hukuku
Noun, Law
dava dilekçesinin sonunda talep olunan zarar ziyan miktarını beyan etme
yapılan haksız bir fiil için kanunen öngörülen tazminat
zarar ziyanı saptamak
Verb
tam olarak hesaplanabilen ya da değer biçilen zarar ziyan ve her iki tarafın sözleşmenin bozulması durumunda
ödemeyi üstlendikleri meblağ
ödenecek miktar taraflar arasındaki sözleşme ile saptanan tazminat
miktarı mahkemenin kararında belirlenen tazminat
kasıt ve tahrik söz konusu olmadığı zaman öfkeye kapılma yüzünden ika edilen zarar ziyan için biçilecek
cezai tazminatın azaltılması
manevi tazminat miktarının kışkırtma ve sair makbul sebeplerle azaltılması
her türlü hasardan ister istemez doğan tazminat
davacının herhangi bir maddi kaybı söz konusu olmadığı durumda
önemsiz miktardaki tazminat
bir zararın yer aldığını tescil etmek üzere mahkemenin hükmettiği çok küçük ceza
manevî tazminat
Noun, Law
manevi tazminat
Noun, Law
haksız fiil yüzünden tazminat elde etmek
Verb
tazminata mahkûm etmek
Verb
kanunun sözleşmelerin ihlâli ya da kanuni hakların çiğnenmesinden meydana geleceğini kabul ettiği zarar
$ 100 tazminat ödemek
Verb
maddi ve manevi tazminat
Noun, Law
gayri menkule ika olunma sonucu kalıcı hasar
sözleşmede yer almayan koşullar dışında doğan zarar ziyana karşı mahkemece kararlaştırılan cezai tazminat
sözleşmede yer almayan koşullar dışında doğan zarar ziyana karşı mahkemece
doğrudan doğruya yapılan hasar tazminatı
cezalandırıcı tazminat
Law
kasıt olduğu zaman miktarı yükseltilen normal tazminat
hasar miktarıni tespit etmek
Verb
(kabul edilen ve para olarak ifade edilen) hasar miktarı
birinden tazminat almak
Verb
hasarda illiyet bağının mevcut olmaması
beklenmeyen ya da olağandışı durumlardan doğan zarar ya da hasar
(US) hasar tazminatı yükümlülüğü olmak
Verb
(US) ağırlaştırılan hasar tazminatı
hasar tazminat davasının dayandığı esasları ortaya koymak
Verb
hasar tazminat talebi için gerekçe göstermek
Verb
hasar tazminatı davasının dayandığı esasları ortaya koymak
Verb
hasar tazminatı davası
Noun
onun doğal ve zorunlu sonucu olmayan zararlar
Noun
kusurlu bir fiil veya ihmalden fiilen doğmuş olmakla birlikte
zarar gören tarafın uğradığı fiili zararın üstünde yer alan bir hasar karşılığı verilen tazminat
tahmin edilen hasar tazminatı
önemli miktarda ve gerçek zararı telafi eden tazminat
zarar ziyan davası açmak
Verb
birine zarar ziyan tazminat davası açmak
Verb
tazminat davası açmak
Verb, Law
zarar ziyana uğramak
Verb
tazminat davası
Noun, Law
zarara tekabül eden tazminat
hasarı saptamak (davacının uğradığı zararları iddia etmesi
davacının miktarını mahkemenin vereceği karara bıraktığı tazminat
haksız fiillerden veya satış veya hizmet ilişkilerinden doğan tazminat talepleri (bunlar genel olarak
miktarı önceden belli olmayan taleplerdir