[duration]

(sigorta) ortalama ömür
sınırlı süreli sözleşme
süre, müddet.
of short/long duration: kısa/uzun süreli.
The strike is expected of long duration. Noun
süreklilik, devam. Noun
telif hakkının süresi
kira süresi
lisansın süresi
bir lisansın süresi
yardımın süresi
sözleşme süresi Noun, Law
uçuşun süresi
ömrün süresi
teklifin süresi
patent hakkının süresi
kalış süresi Noun
eğitim süresi Noun, Education-Training
aylıksız izin süreleri Noun, Employment
geçerliğin süresi
ziyaret süresi Noun
(a) savaş süresince, savaş bitinceye kadar, (b) süresince, devam ettiği müddetçe, sonuna kadar.
We
are in this together for the duration: Sonuna kadar bu işte beraberiz.
savaş süre since
azami süre Noun
azami eğitim ve öğretim süresi Noun, Education-Training
azami tamamlama süresi Noun, Education-Training
ortalama süre
normal ve azami eğitim ve öğretim süresi Noun, Education-Training
normal süre Noun
normal eğitim ve öğretim süresi Noun, Education-Training
kısa süreli
tahmini ömür
toplam süre Noun, Education-Training
ziyaret süresi Noun, Software