süre, müddet.
of short/long duration: kısa/uzun süreli.
The strike is expected of long duration.
Noun
sözleşme süresi
Noun, Law
eğitim süresi
Noun, Education-Training
aylıksız izin süreleri
Noun, Employment
(a) savaş süresince, savaş bitinceye kadar, (b) süresince, devam ettiği müddetçe, sonuna kadar.
We are in this together for the duration: Sonuna kadar bu işte beraberiz.
azami eğitim ve öğretim süresi
Noun, Education-Training
azami tamamlama süresi
Noun, Education-Training
normal ve azami eğitim ve öğretim süresi
Noun, Education-Training
normal eğitim ve öğretim süresi
Noun, Education-Training
toplam süre
Noun, Education-Training
ziyaret süresi
Noun, Software