TR

şey

Turkish-English

Terms/Phrases

Turkish-Turkish

Turkish-English Translation

thing
affair
article
stuff
jolly
trinket
jinx
chose
res
object
dingus
doohickey
what-do-you-call-it
(Lat.) res
hootenanny
animal

Turkish-English translations from Zargan's own database

Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt

Turkish-English Phrases

akla gelebilecek herşey

everything but the kitchen sink Noun, Idioms

gerekli gereksiz herşey

everything but the kitchen sink Noun, Idioms

Hayret birşey!

Go figure! Exclamation, Idioms

herşey yolunda giderse

if all goes well Adverb

herşey yolunda giderse

if everything goes fine Adverb

herşey yolunda giderse

if everything goes well Adverb

Herşey yolunda.

Everything's on track. Sentence, Idioms

Herşey yolunda.

Everything's fine. Sentence, Idioms

oddity Noun

quip

anımsatıcı şey

jog

anlatılan şey

narrative

remainder

residuum

overplus

arzulanacak şey

plum

aşırılan şey

picking

cast

missile

ayartıcı şey

temptation Noun

it makes no difference

parting

lick

bind

bağlayıcı şey

tether

fixture

prospect

beklenilmedik şey

surprise

evident fact

something

what

anything

(Lat.) aliquid

biriktirilmiş şey

hoard

biriktirilmiş şey

treasure

bölünmemiş şey

continuum

defective thing

hash

bükülmüş şey

twist

find

finding

whopper

canlandırıcı şey

pick up

thing

temptation Noun

çıkıntılı şey

salience

dayanılan şey

reliance

valuable thing

treasure

object of value

nonentity

small beer

pin

jackstraw

cherrystone

frivolity Noun

triviality Noun

dengeleyici şey

stabilizing device

say

sewing

dökülmüş şey

spillage

tissue

freezer

eğlenceli şey

divertissement

eğrilmiş şey

curve

engelleyici şey

bridle

commodity Noun

fırlatılan şey

dingbat

a bird in hand

curiosity Noun

vapour

geçinecek şey

subsistence

maccoy the real

desideratum

goer

görülecek şey

spectacle

sight

güldürücü şey

hoot

gülünecek şey

laughter

beauty Noun

hatırlanan şey

recollection

everything

nought

anything

nothing

drink

transmitter

ısıtıcı şey

heater

velvet

kakılmış şey

setting

remnant

residue

kaldırılacak şey

lift

topper

kanıtlayıcı şey

article of proof

karışık şey

mixture

karışık şey

melange

karmakarışık şey

farrago

karmakarışık şey

hodge podge

karmakarışık şey

hash

karmakarışık şey

hotchpotch

karmakarışık şey

medley

karmakarışık şey

tangle

karmakarışık şey

snarl

counter

contractor

katışık şey

impurity Noun

kazanılan şey

acquisition Noun

scandal

keşfedilen şey

discovery

cutting

(Lat.) conductus

contractor

whacker

terror

monstrosity Noun

shield

koyulaştırıcı şey

thickening

kurusıkı şey

damp squib

lezzetlendirici şey

flavouring

printed matter

perfection Noun

münasebetsiz şey

impertinence

rarity Noun

milk and honey

pay

öğretilen şey

teaching

olağanüstü şey

prodigy

olağanüstü şey

gas

öldürücü şey

malignity

stiver

toy

chip

knick nack

a mere trifle

trifle

triviality Noun

twopence

örülmüş şey

weft

oyalayıcı şey

divertissement

costly thing

pırıldayan şey

sparkler

rahatlatıcı şey

comforter

perfect nonsense

imitation Noun

shaker

şaşırtıcı şey

thunderbolt

şaşırtıcı şey

bewilderment Noun

şaşırtıcı şey

sticker

transparency

sezinlenen şey

overtone

plummet

sıkıntılı şey

trouble

ooze

sümüksü şey

mucus

sürüklenen şey

driftage

süsleyici şey

trimming

tanımlayan şey

definiens Noun, Linguistics

taşınılan şey

haul

spillover

tıkırdayan şey

ticker

picking

lump

curiosity Noun

holder

vapour

mite

pinpoint

luck

unutulmuş şey

omission

stimulus

pity Noun

catch

burner

darning

commodity Noun

plug

futility Noun

yatıştırıcı şey

sop

irrelevancy

round

yuvarlanan şey

roller

bouncer

Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

Belli bir nesne, oluş veya düşünceyi ... husus, madde, eşyâ vb

Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.