İngilizce - Türkçe Sözlük | İngilizce

English-Turkish Translation

tamam, doğru, iyi, geçerli, makbul, şayanı kabul, uygun, münasip, yolunda, peki, pek âlâ.
O.K., I'll
get it for you: Peki, onu sana alırım.
Everything is O.K.: Her şey yolunda.
The new schedule is O.K.: Yeni program uygundur.
That car goes O.K. now: O araba şimdi iyi işliyor.
onaylamak, tasdik etmek, “peki” demek, uygun/münasip/doğru bulmak.
izin, müsaade, onay, rıza, muvafakat, kabul, tasdik.
Exclamation peki! olur! oldu! hayhay! kabul! tamam!

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

OK.

Oldu.

Are you OK?

İyi misin?

come on ! all right ! OK ! come off it ! nonsense

haydi hadi

I'm OK by myself.

Ben böyle iyiyim.

I'm OK by myself.

Tek başıma da idare ederim.

It's OK.

Rica ederim.

It's OK.

Sorun değil.

OK

= Oklahoma (kısaltma, posta kodu).

OK

tamam, doğru, iyi, geçerli, makbul, şayanı kabul, uygun, münasip, yolunda, peki, pek âlâ.
O.K., I'll

get it for you: Peki, onu sana alırım.
Everything is O.K.: Her şey yolunda.
The new schedule is O.K.: Yeni program uygundur.
That car goes O.K. now: O araba şimdi iyi işliyor.

OK

onaylamak, tasdik etmek, “peki” demek, uygun/münasip/doğru bulmak.

OK

izin, müsaade, onay, rıza, muvafakat, kabul, tasdik.

English-Turkish phrases from Zargan's own database