abreast

  1. Adverb yanyana, bir hizada, beraber.
    to walk abreast: yanyana yürümek.
    to march two abreast: ikişerle
    kolda yürümek.
    four abreast: dörtlü dizi.
    abreast of/with … : … ile bir hizada.
  2. Adverb haberdar, yenilikleri izleyen, uyanık.
    to keep abreast with/of: -e ayak uydurmak.
    to keep abreast
    of a science: bir bilimdeki yenilikleri/gelişmeleri izlemek.
    to keep abreast (of) times: zamanın icaplarına uymak, güncel olaylardan haberi olmak.
    to be abreast with/of the times: zamanın fikirlerine ve gereklerine uymak.
  3. Adverb, Maritime Traffic borda doğrultusunda.
    to be abreast of a ship/of a landmark: bir geminin/kıyıda işaretli bir yerin hizasında olmak.
(elektrik) paralel bağlantı
zamana ayak uydurmak Verb
zamana ayak uydurmak
yan yana ya da aynı seviyeye gelmek Verb
...'e ayak uydurmak Verb
...'i takip etmek Verb
…i yakından takip etmek Verb
…den haberdar olmak Verb
… hakkında bilgi sahibi olmak Verb
…den habersiz kalmamak Verb
…i takip etmek Verb
… gündemini takip etmek Verb
teknolojideki gelişmeleri takip etmek Verb
teknolojik gelişmeleri takip etmek Verb
gündemi takip etmek Verb
zamana ayak uydurmak Verb