Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
agitate
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Verb
çalkalamak, oynatmak, kımıldatmak.
The wind agitates the sea.
Verb
karıştırmak.
The machine agitated the mixture.
Verb
sallamak.
to agitate a fan
: yelpaze sallamak.
Verb
tahrik etmek, sürüklemek, heyecana getirmek, huzurunu bozmak.
a crowd agitated to a frenzy by impassioned
oratory: heyecanlı nutuklarla çılgınlığa sürüklenen kalabalık.
a man agitated by disquieting news
: endişe verici haberlerle huzuru bozulan adam.
Verb
dikkati çekmek, müzakere/münakaşa etmak.
to agitate a question
: bir meseleye dikkati çekmek.
Verb
enikonu düşünüp tasarlamak, plânlaştırmak.
Politicians agitate the national issues.
Verb
agitate for
: kamu oyunu harekete geçirmek, halkı eyleme sürüklemek.
to agitate for the repeal
of a tax: bir verginin kaldırılması için kamu oyunu harekete geçirmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
agitate against sth
bir şeye karşı kışkırtıcı davranmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.