alongside

English-Turkish Translation

  1. Adverb, Maritime Traffic aborda
  2. yanyana.
    We brought the boats alongside: Kayıkları yanyana getirdik.
  3. yanın(d)a.
    The dog ran alongside me all the way: Köpek hep yanımda koştu.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

come alongside
yanaşmak, bordaya gelmek.
docked alongside
yanaşık
draw alongside
yanaşmak Verb
draw up alongside
yanaşmak Verb
drawn up alongside
yanaşık
hitched alongside
yanaşık
make fast alongside
iskeleye yanaşmak Verb
parked alongside
yanaşık
pull up alongside
karınlamak Verb
right alongside
yanı sıra
alongside date
belli bir yükü almak üzere bir geminin hazır olacağı tarih
alongside the quay
rıhtıma yanaşmış
(ship) to dock alongside (a place
yanaştırmak Verb
(vehicle , mount) up alongside (a place
yanaştırmak
cast someone alongside someone
birine birinin yanında rol vermek Verb, Cinema
come alongside a ship
bir gemiye yanaşmak Verb
come alongside a ship
bir geminin bordasına yanaşmak
come alongside of a ship
bir geminin bordasına yanaşmak
deliver alongside the ship
malları rıhtımda teslim etmek Verb
deliver the goods alongside the ship
malları rıhtımda teslim etmek Verb
delivery alongside the vessel
gemi yanında teslim
drawing up alongside (a place
yanaşma
drawn-up alongside each other
yanaşık
free alongside ship (vessel)
(FAS) dış ticaret anlaşmalarında satıcı fiyatı (malların yüklenmek üzere geminin yanına bırakıldığı noktaya
kadarki bütün masraf ve rizikoları kapsar
free alongside ship/vessel
: gemi bordasında teslim.
introduce one topic alongside another
karıştırmak Verb
lay a ship alongside the quay
bir gemiyi rıhtıma yanaştırmak Verb
lay alongside the quay
rıhtımda yatmak Verb
pull alongside (a place
yanaşmak Verb
Free Alongside Ship (FAS)
Gemi Yanında Teslim, Gemi Doğrultusunda Masrafsız Noun, Commerce
English-Turkish phrases from Zargan's own database