apex

English-Turkish Translation

  1. Noun tepe, doruk, zirve.
  2. Noun yücelim noktası, en yüksek nokta.
    His election to the presidency was the apex of his career: Başkanlığa
    seçilmesiyle meslek hayatının en yüksek noktasına ulaşmıştı.
  3. Noun
    solar apex ile ayni anlama gelir. günerek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

solar apex
apex ile ayni anlama gelir. günerek.
solar apex
güneş günereği: güneş sisteminin uzayda ona doğru hareket ettiği Vega yıldızına yakın nokta.
apex (advance purchase excursion)
genelde 7-14 gün süre ile sınırlı özel indirimli uçak bileti tarifesi
apex (advance purchase excursion)
tepe
apex (advance purchase excursion)
zirve
apex (advance purchase excursion)
doruk
apex (advance purchase excursion)
uç
apex aphasian
konuşma yitimi
apex aphasian
afazi
apex tariff
(havayolları) ucuz tarife
English-Turkish phrases from Zargan's own database