aynı

Turkish-English Translation

  1. same
  2. true
  3. one
  4. like
  5. equal
  6. parallel
  7. corresponding
  8. alike
  9. facsimile
  10. doublet
  11. self-same
  12. selfsame
  13. image
  14. very
  15. the same
  16. identical
  17. much of a muchness
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Aynı bokun laciverdi.
Same difference. Exclamation, Idioms
Aynı kapıya çıkar.
Same difference. Exclamation, Idioms
bazı bakımlardan aynı
analogous Adjective
birbirinin aynı
coterminous Adjective
birebir aynı
identical Adjective
büyük ölçüde aynı
broadly similar Adjective
gayece aynı
having the same purpose Adjective
ile aynı
identical with
aynı adlı
of the same name Adjective
aynı adlı
with the same name Adjective
aynı adlı
same-name Adjective
aynı anda
simultaneously Adverb
aynı anda
concurrently Adverb
aynı anda tercüme
simultaneous interpretation
aynı anda vaki olan
concurrent
aynı anda vaki olan
comtemporaneously
aynı anda yapılan
simultaneous Adjective
aynı anlamlı
synonymous Adjective
aynı atadan
collateral
aynı atadan gelme
consanguinity Noun
aynı buluş
identity of invention
aynı buluş
(patent law) same invention
aynı büyüklükte
same size
aynı büyüklükte
equal in size
aynı cinsten
in kind
aynı cinsten
in specie
aynı cinsten olan
homogeneous Adjective
aynı değerde
of the same value
aynı değerde
tantamount
aynı değerde olan
of equal birth
aynı derecede
coordinate
aynı derecede
equally Adverb
aynı derecede …
just as … Adverb
aynı dönemde
around the same time Adverb
aynı durumda
on a similar footing
aynı duygu
fellow feeling
aynı düzeyde
on the same plane
aynı düzeyde
on an equal footing Adverb
aynı düzeyde
of equal standing
aynı esnada
meanwhile
aynı fikirde
in sync Adjective
aynı fikirde
equal mind
aynı fikirde
at one
aynı fikirde
unanimous
aynı fikirde olmak
to agree with sb Verb
aynı fikirde olmak
to agree upon sth Verb
aynı fikirde olmak
to agree Verb
aynı fikirde olmak
to concur Verb
aynı fikirde olmama
dissent
aynı fiyat seviyesini korumak
to maintain the same level of prices Verb
aynı fiyatlı ve aynı vade birimli aynı sınıftan opsiyonlar
series Noun
aynı gemide
in the same bottom
aynı gemide yolculuk etmek
to row in the same boat Verb
aynı giyinmek
to dress alike Verb
aynı görüşte olmak
to fall in with sb's views Verb
aynı görüşte olmak
to agree with Verb
aynı görüşte olmak
to agree Verb
aynı gruptan olmak
to be one out of the box Verb
aynı gün ödeme
same- day settlement
aynı gün teslim
same-day delivery
aynı günlerde
around the same time Adverb
aynı hakka sahip alacaklılar
equality between creditors Noun
aynı hizada
aligned
aynı hizada olma
alignment Noun
aynı hızda çalışan
synchronous Adjective
aynı hızla
pari passu
aynı huyda
cognate
aynı içerikte
of the same tenor
aynı ile karşılık vermek
to pay in kind Verb
aynı ırktan kimse
white person
aynı isimli
of the same name Adjective
aynı isimli
with the same name Adjective
aynı isimli
same-name Adjective
aynı kalıptan çıkmış
cast in the same mould
aynı kalma
identity Noun
aynı kandan
consanguineous
aynı kandan gelme
consanguinity Noun
aynı kapıya çıkmak
to amount to something Verb
aynı kapıya çıkmak
to amount to the same Verb
aynı kefeye koymak
to lump someone in with someone Verb
aynı kefeye koymak
to lump Verb
aynı kökten
cognate
aynı koşullarda
gobbo
aynı kötü durumda olmak
to be in the same predicament Verb
aynı kurumda çalışan kimse
confrère
aynı mahiyette
in pari materia
aynı mesafede
equidistant
aynı meslekte
in the same trade
aynı meslekte çalışmak
to practice practise the same profession Verb
aynı metin
same text
aynı neviden
of the same kind Adjective
aynı niteliği paylaşmak
to share an attribute Verb
aynı odayı paylaşmak
to chum Verb
aynı olmak
to equal Verb
aynı olmak
to amount to something Verb
aynı olmak
to agree Verb
aynı perdeden
monotonous Adjective
aynı peronda kalmak
to travel in the same groove Verb
aynı rütbe
equal rank
aynı şartlar altında
in pari causa
aynı şartlar altında şartların aynı olması halinde
in pari causa
aynı şartlarda
pari passu
aynı satırda satırbaşı
zero index carrier return Information Technology
aynı sayıda ...
an equal number of ...s Noun
aynı saymak
to lump Verb
aynı saymak
to lump someone in with someone Verb
aynı saymak
to lump something in with something Verb
aynı sebeple
by the same token
aynı şekilde
by the same token
aynı şekilde
correspondingly Adverb
aynı şekilde
equally Adverb
aynı şekilde
similarly Adverb
aynı şekilde
invariably Adverb
aynı şekilde ve de
likewise
aynı sendikanın üyesi
fellow unionist
aynı seviyede
on the level with
aynı seviyede
flush level
aynı seviyede
even
aynı seviyede
level with
aynı seviyede
on an equal footing Adverb
aynı seviyeye getirmek
to grade Verb
aynı şey
it makes no difference
aynı sıra daki alacaklı
quarterly ranking creditor
aynı sırada
simultaneously Adverb
aynı sırada
meanwhile
aynı sıradaki alacaklı
quarterly ranking creditor
aynı sosyal düzeyde
of equal standing
aynı soydan
consanguineous
aynı soydan gelen
collateral descent
aynı soydan gelme
consanguinity Noun
aynı soydan gelme
filiation
aynı suç
same offence
aynı süreli
coextensive
aynı tarihlerde
around the same time Adverb
aynı tarihli
of the same date
aynı tarihli
of even date Adjective
aynı tarihli bir ...
a ... of even date
aynı tarzda
uniform
aynı terane
the same old song
aynı teraneyi söylemek
to sing the same song Verb
aynı tür mallar
homogeneous goods Noun
aynı yanda olmak
to be on the same side Verb
aynı yaşta
equal in age
aynı yaşta
even aged
aynı yer alma
concomitance
aynı yer alma
coexistence
aynı zamanda
backwardation
aynı zamanda
also
aynı zamanda
downstick
aynı zamanda
simultaneously Adverb
aynı zamanda
equally Adverb
aynı zamanda
concurrently Adverb
aynı zamanda
at the same time
aynı zamanda
concurrently with
aynı zamanda uygulamak
to application concurrently Verb
aynı zamanda yer alan
contemporaneous Adjective
aynı zevklere
like minded
... ile aynı olmak
to be same as ... Verb
aşağı yukarı aynı olmak
to approach Verb
aslının aynı gibi suret
exact copy of the original
aslının aynı olan nüsha
tenor
benimle aynı mahalleden olmak
to come from my place Verb
biriyle aynı fikirde olmak
to concur in sb's opinion Verb
biriyle aynı seviyede olmak
to take rank with sb Verb
biriyle aynı seviyede olmak
to rank with sb Verb
biriyle aynı yerde kalmak
to stay with sb Verb
bu terim aynı zamanda
asset management
dava nedenlerinin aynı olması
identity of causes of acuse
dava nedenlerinin aynı olması
identity of causes of action
Gasthaus ile aynı manada
gasthof (Alm.)
gene aynı düzeye düşerse
double bottom
hepsi aynı şey olmak
to be all of a piece Verb
herkes aynı fikirde olmak
to be all of one mind Verb
Kesinlikle aynı fikirdeyim.
I totally agree with you. Sentence
Kesinlikle aynı fikirdeyim.
I couldn't agree more. Sentence
Kesinlikle aynı fikirdeyim.
I completely agree with you. Sentence
konuşmacıyla aynı fikirde olmak
to concur with the speaker Verb
para ile aynı değerde
equal to cash
sıralamada aynı değerde olmak
to rank as pari passu Verb
Tam aynı fikirdeyim.
I completely agree with you. Sentence
tarafların aynı şahıslar olması
identity of the parties
tasdikli aslının aynı suret
certified true copy
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Birbirinin eşi, ... benzeri, tıpkısı
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.