ayrılma

Turkish-English Translation

  1. solution
  2. Noun selection
  3. departure
  4. leave
  5. Noun separation
  6. divorce
  7. starting
  8. Noun differentiation
  9. Noun deviation
  10. divide
  11. Noun detachment
  12. Noun segregation
  13. divergence
  14. cleavage
  15. leaving
  16. Noun defection
  17. branching
  18. dispersion
  19. secession
  20. dissociation
  21. farewell
  22. disaffection
  23. Noun estrangement
  24. schism
  25. rupture
  26. disjunction
  27. breakaway
  28. Noun disengagement
  29. disassociation
  30. leave-taking
  31. split-up
  32. disunion
  33. split up
  34. fission
  35. separating
  36. partition
  37. parting
  38. Noun undocking
  39. sunderance
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bir ilkeden ayrılma
departure from a principle
bir partiden ayrılma
separation from a party
bir yerden kitle halinde ayrılma
exodus
bölümlere ayrılma
segmentation Noun
dallara ayrılma
ramification Noun
doğru yoldan ayrılma
aberration Noun
emekliye ayrılma
retirement Noun
emekliye ayrılma
pensioning off
görevden ayrılma
quietus
haber vermeden ayrılma
leaving without notice
hesap görüp ayrılma
checkout
idari bakımdan ayrılma
administrative separation
ikiye ayrılma
branching off
iş başında kazadan dolayı emekliliğe ayrılma
pension for injury at work
işgücünden ayrılma
labor separation Noun
istemeden emekliye ayrılma
involuntary retirement
işten ayrılma
severance
işten emekliye ayrılma
occupational pension
işten kendi isteğiyle ayrılma
voluntary redundancy Noun
katmanlara ayrılma
stratification Noun, Sociology
lokanta ya da büyük mağazalarda hesabı ödeyerek ayrılma
check out
mahkeme kararı ile ayrılma
judicial separation
memuriyetten ayrılma
abandonment of office
normal güzergâhtan ayrılma
diversion
ordudan ayrılma
separation from the service
ordudan ayrılma
separation from service
parçalara ayrılma
disintegration Noun
parçalara ayrılma
fragmentation Noun
partisinden ayrılma
desertion of one's party
resmi bir mevkiden ayrılma
vacating an office
sakatlık yüzünden emekliye ayrılma
disability retirement
son İngiliz limanından ayrılma
final sailing
üniversiteden ayrılma
college dropout
vaktinden önce emekliye ayrılma
premature retirement
yaş yüzünden emekliye ayrılma
retirement on account of age
ayrılma ...
secessional
ayrılma ...
dichotomous
ayrılma ...
divorcive
ayrılma hakkı
right of separation
ayrılma hakkı
right to secede Noun, Politics-Intl. Relations
ayrılma nasihatı
parting injunction
ayrılma parası
(military service) separation allowance
ayrılma referandumu
separation vote
ayrılma tazminatı
severance pay
ayrılma tazminatı
leaving indemnity
ayrılma yandaşı
secessionist
(askerlik , US) ayrılma merkezi
separation center
(askerlik) ayrılma parası
separation allowance
asgari emekliliğe ayrılma yaşı
minimum pension age
emekliye ayrılma kararı
decision to retire
genel erken ayrılma isteği
general disposition to leave early
hesap görüp ayrılma kontuarı
checkout counter
hizmetten ayrılma tarihi
date of separation
iki ay önceden işten ayrılma ihbarı almış olmak
to have received two months notice to quit Verb
iki ay önceden işten ayrılma ihbarı almış olmak
to receive two months notice to quit Verb
işten ayrılma tazminatı
severance pay
işverenine işten ayrılma niyetinde olduğunu bildirmek
to give one's employer notice that one intends to leave Verb
karı kocanın ayrılma belgesi
separation deed
polisin verdiği bir yerden ayrılma izni
leaving permit
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Ayrılmak işi
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.