bodily

  1. bedensel, bedenî, beden+, vücut.
  2. özdeksel, maddesel, maddî, cismanî.
  3. tamamıyla, tümüyle, kâmilen, bütün olarak, vücutça, bedenen, bütün vücudu ile.
    The tornado picked
    him up bodily and threw him against the wall.
    an assault causing bodily harm: vücutça yaralanmaya sebep olan saldırı.
topluca istifa etmek Verb
bedensel zarar
cismani zarar Noun, Civil Law
adam yaralama Noun, Law
murisin füruu
bedenen yaralı
bedensel zarar
bedeni hasarlara karşı sigorta
bedeni hasara karşı sigorta
beden bütünlüğü Noun, Rights-Freedoms
vücut bütünlüğü Noun, Law
beden tamlığı, vücut tamlığı
bedensel organ
ıstırap
iştah
bedensel ihtiyaçlar Noun
basit yaralama Noun, Law
bedensel eza ve zarar ika etmek niyetiyle tecavüz
bedensel eza ve zarar ika etmek niyetiyle tecavüz
tecessüm etmek Verb
ferdi kaza sigortası Noun
ağır bedeni hasar Noun
ciddi derecede bedeni hasar Noun
ağır müessir fiil Noun
ağır yaralama Noun, Law
ağır yaralanma Noun, Criminal Law
yaralama, cerh, cezayı gerektiren bedenî tecavüz.
üçüncü şahıslara karşı ölüm veya bedeni zarar verme sorumluluğu
ciddi bedensel hasar