charged

  1. Adjective, Law müsnet
  2. Adjective yüklü, doldurulmuş.
  3. Adjective gergin, heyecanlı.
    the charged atmosphere of the room.
  4. Adjective suçlan(dırıl)mış.
görevli
faiz alınmaz
davalı taraf
suçlu kişi
itham edilen kişi
töhmet altındaki kişi
atfedilen suçlama Noun, Law
ipotekli mülk
sahtekârlıkla itham edilmekte
ilave masrafları hesaba yüklemek Verb
suçlanmak Verb
görevlendirilmek Verb
vazifelendirilmek Verb
farlarını yakmadan araba sürmek yüzünden ceza yemek Verb
suç ortaklığı ile suçlanmak Verb
suç ortaklığı ile suçlamak Verb
ağırlığına göre uygulanan gümrük tarifesi
malın ağırlığına göre alınan gümrük vergisi
gelire mahsup edilecek masraf
s nakledilen masraflar
gelirden kesilen emeklilik fonu
borç teminatı olarak gösterilen emlak
borç teminatı olarak gösterilen emlak