dynamics

English-Turkish Translation

  1. Noun, Physics dinamik
  2. Noun dirikbilim, dinamik bilgisi: işley-bilimin kuvvet, devinim, erke ilişkilerini inceleyen dalı.
  3. Noun (herhangi bir alanda) maddî ve manevî hareket ettirici kuvvet ve etkenler.
    The dynamics of family
    life. The principal dynamics of climatic change is the sun.
  4. Noun (herhangi bir alanda) büyüme, değişme ve gelişmelerin tarihî akışı.
    the dynamics of a modern society.
  5. Noun, Music (a) değişik şiddettte müzikal ses üretme tekniği, (b)
    dynamic marks ile ayni anlama gelir. sesin
    şiddetini belirten işaretler.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

economic dynamics
ekonomik dinamikler Noun
group dynamics
grup dinamiği Noun, Psychology
internal dynamics
iç dinamikler Noun
perfume dynamics
çevreyi daha cana yakın yapmak amacıyla bir binanın içinde planlı hoş koku yayımı
English-Turkish phrases from Zargan's own database