endiseli

Turkish-English Phrases

endişeli
nervous Adjective
endişeli
uneasy
endişeli
solicitous Adjective
endişeli
insecure
endişeli
apprehensive
endişeli
concerned
endişeli
pensive
endişeli
anxious Adjective
endişeli
worried
endişeli
restless
endişeli
somber
endişeli
on tenterhooks
endişeli
beleaguered
endişeli
disquiet
endişeli
hung-up
endişeli
jittery
endişeli
uptight, up-tight
endişeli
windy
endişeli bekleyiş
anxious suspense
endişeli biçimde
anxiously Adverb
endişeli bir şekilde
anxiously Adverb
para konularında endişeli
troubled about money matters
sağlığı hususunda endişeli olmak
to be uneasy about one's health Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

endişeli
Düşünceli ve ... kederli, tasalı