Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
erected -> erect
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
dik, dimdik, dikili.
to stand or sit erect. Hold your head erect.
kalkık, kalkmış, dikleşmiş.
a dog with erect ears.
Botany
dimdik, düşey, egri/meyilli olmayan.
an erect stem. an erect leaf or ovule.
(optik) düz, evrik olmayan.
an erect image.
(bkz:
alert
), (bkz:
watchful
).
Medicine
kalkmış, sertleşmiş, dikleşmiş, kalkık (erkek tenasül uzvu vb.).
inşa/bina etmek, yapmak, yülseltmek.
to erect a house.
dikmek, ikame etmek, rekzetmek.
to erect a telegraph pole. This monument was erected to Atatürk.
tesis etmek, kurmak.
to erect a philosophical system. to erect a tent.
Geometry
çizmek, tersim etmek (verilen bir doğru/taban üzerine).
(evrik görüntüyü) düzeltmek.
dikleşmek, kalkmak, dimdik olmak.
kaldırmak, yükseltmek.
Medicine
kaldırmak, dikleştirmek, bir uzvun dikleşmesini sağlamak.
(bkz:
exalt
).
(bkz:
encourage
), (bkz:
embolden
).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
become erect
doğrulmak
Verb
hold oneself erect
dik durmak
Verb
stand erect
dimdik ayakta durmak
Verb
stand erect
diklenmek
Verb
with head erect
başı dik
erect a building
bir bina dikmek
Verb
erect a dam
set çekmek
Verb
erect a factory
fabrika kurmak
Verb
erect a monument
bir anıt dikmek
Verb
erect a new government
yeni bir hükümet kurmak
Verb
erect a new government
yeni bir kabine kurmak
Verb
erect a platform
tribün kurmak
Verb
erect a protection against the wind
rüzgâra karşı bir engel dikmek
Verb
erect a theory
bir kuram kurmak
Verb
erect a tribunal
mahkeme kurmak
Verb
erect barriers
engel koymak
Verb
erect barriers
engeller yaratmak
Verb
erect into
dönüştürmek, çevirmek.
The dependency was erected into a sovereign state.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.