five

English-Turkish Translation

  1. Noun, Sports beş numara
  2. beş (sayı).
  3. 5 (rakam).
  4. beş kişilik takım/grup.
  5. (oyun kâğıdında/zarda) beş(li).
  6. beş dolarlık banknot.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(card games) the five
beşli
Big Five
Dünya Savaşı ve 1919 Paris Barış Konferansından sonra ABD, İngiltere, Fransa, İtalya ve Japonya; İkinci
Dünya Savaşından sonra ABD, İngiltere, SSCB, Çin ve Fransaya verilen ad.
Noun
by five
beşer beşer
family of five
beş kişilik aile
He knows how many beans make five
anasının gözüdür, hinoğlu hindir.
plead a five
hiç umursamamak Verb
take five
5 dakika dinlenme/paydos/teneffüs.
the big five
The National Provincial
the big five
Lloyds
the big five
İngiltere'deki en büyük beş banka : Barclays
the big five
Westminster
the big five
The Midland
up to five
beşe kadar
five a piece
beşer
five and-dime store
(US) tek fiyat üzerinden satış yapılan mağaza
five at a time
beşer beşer, bir kerede beş tane.
five cases of influenza
beş grip vakası Noun
five course- dinner
beş kap akşam yemeği
five day week
pazartesi-cuma beş günlük çalışma süresi
five each
beşer
five freedoms
bkz
five hundred
bir nevi iskambil oyunu.
five iron
(topa vuran yüzeyi hafif eğimli) golf sopası.
five minutes stop
beş dakikalık duruş
five o'clock shadow
saat 5 gölgesi: akşama doğru erkeklerin hafifçe uzayan traşının çehreye verdiği gölge.
five o'clock tea
beş çayı
five o'clock tea
saat beş çayı
five o'clock tea
hafif ikindi yemeği
five past seven
yediyi beş geçe
five percenter
(US) hükümet ihalelerinde yüzde beş alan komisyoncu
five pillars of Islam
İslam'ın beş şartı Noun
five r
(US) beş dolarlık banknot
five r
(Br) beş İngiliz liralık banknot
five senses
beş duyu (organı).
five star hotel
beş yıldızlı otel
five year plan
beş yıllık plan.
five years in
başladıktan beş yıl sonra, başlamasının üzerinden beş yıl geçtikten sonra Adverb
five years on
beş yıl sonra, aradan beş yıl geçtikten sonra Adverb
five years'articles
beş yıllık staj
a five day's growth of beard
beş günlük sakal
a number which contains five digits
beş rakamlı sayı
be delivered in five days
beş gün içinde teslim edilmek Verb
be five minutes fast
beş dakika ileri gitmek Verb
be five minutes fast
(saat) beş dakika ileri gitmek Verb
be five minutes slow
(saat) beş dakika geri kalmış olmak Verb
bear interest at five percent
yüzde beş faiz getirmek Verb
between three and five people
üç ila beş kişi
calculate to five places of decimals
beş ondalık hanesine kadar hesaplamak Verb
containing five hundred
beşyüzlük
for a term of five years
beş yıllık bir süre için
for five days running
beş gün süreyle
get in five minutes early (train)
(tren) beş dakika erken gelmek Verb
having five parts
beşli
hold five seats
beş kişilik yer tutmak Verb
knock off five dollars from a bill
bir hesaptan beş dolar indirmek Verb
lapse of five years
aradan beş yıl geçmiş olma
live five blocks from here
beş blok ötede oturmak Verb
open five years behind schedule
programa göre beş yıl gecikmeyle açılmak Verb
praying five times per day
beş vakit namaz Noun, Religion-Faith
retail at five pounds
perakende satışta beş sterlin etmek Verb
return five percent
yüzde beş faiz getirmek Verb
return five percent interest
yüzde beş faiz getirmek Verb
run into five figures
beş haneli rakamları bulmak Verb
run into five figures
(gelir) beş haneli rakamlara ulaşmak Verb
shares that produce five percent
% 5 getirmek en hisseler Noun
tax tapering to zero after five years
beş yıldan sonra sıfıra inen vergi
English-Turkish phrases from Zargan's own database