Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
flounder
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Zoology
dere pisisi
Noun, Zoology
pisi balığı
flounder about/along/on/through
etc.
: bocalamak, debelenmek, (çamura/suya) bata çıka yürümek.
The child was floundering about in the water. Men and horses were floundering in the deep snowdrifts.
güçlükler/yanlışlıklar içinde sürüklenip gitmek, boşuna çabalamak, şaşkınlık/utanç/mahcubiyet içinde bocalamak.
bocalama, debelenme, çabalama.
Noun
dere pisisi, köpek dili, yassıbalık
(Platychthys flesus)
: Avrupa kıyılarında yaşayan ve kıyılardan
ırmak ve göllere geçen ≈ 40 cm uzunluğunda bir balık türü.
Noun
(dil balığı hariç) herhangi yassıbalık.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
California flounder
Kaliforniya yassıbalığı
(Platychthys stellatus)
.
spotted flounder
iri pul pisi
Noun, Zoology
winter flounder
Atlas yassıbalığı
(Pseudopleuronectes americanus)
: K. Atlantikte bulunur, eti yenir.
winter flounder
kış pisisi
(Pseudopleuronectes americanus)
. K. Amerika Atlantik kıyılarında kışın avlanan pisi balığı.
yellowtail flounder
sarı dil balığı
(Limanda ferruginea).
K. Amerika Atlantik kıyılarında avlanan kuyruğu sarımtrak,
gövdesi kırmızı benekli bir balık.
yellowtail
ile ayni anlama gelir.
Noun
flounder through a speech
konuşmasında bocalamak
Verb
flounder through a translation
bir çeviride bocalamak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.