foreclose

  1. Verb, Law (a) ipotekli malı (borç vaktinde ödenmediğinden) haczetmek.
    The building society will be forced to
    foreclose (this mortgage) because regular repayment have not been made. (b) (ipotekli malı) tekrar satınalma hakkından mahrum etmek.
  2. Verb engellemek, imkânsızlaştırmak.
  3. Verb önlemek, zorlaştırmak.
  4. Verb hak iddiasında bulunmak.
  5. Verb önceden tasfiye etmek/hesabı kapatmak/cevap vermek.
hak düşürücü karar
alacağını tahsil için rehni paraya çevirme hakkı
alacağın tahsili için rehni paraya çevirme hakkı
ipotekli bir mülke haciz koymak Verb
itiraz hakkını kaldırmak Verb
bir itirazı kaale almamak Verb
ipotekli mülke el koymak Verb
ipotekli gayri menkulün üzerindeki menfaati elde etmek için icraya vermek Verb
ipotekli borçlunun rehin edilen şeyi ipotekten kurtarma hakkını iskat etmek Verb
teminatı irat kaydetmek Verb, Law
birini bir iş yapmaktan alıkoymak Verb
ipotek borçlusunun ipotekten kurtarma hakkını kaldırmak Verb