Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
fowl
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
kümes hayvanı: tavuk, horoz, piliç.
domestic fowl
: kümes hayvanları.
keep fowls
: kümes
hayvanı beslemek.
She keeps fowls and sells the eggs.
hindi, ördek, kaz, sülün gibi kümes hayvanlarına benzer kuşlar.
eti için beslenmiş kümes hayvanı.
tavuk/hindi/ördek vb. eti.
(bileşik sözcüklerde) kuş(lar).
waterfowl
: su kuşları.
wildfowl
: yabani av kuşları.
kuş avlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
barnyard fowl
kümes hayvanı.
Cochin fowl
: Çin tavuğu.
Guinea fowl
: Hint/Beç tavuğu
(Numida meleagris).
jungle fowl
: yaban tavuğu
(Gallus gallus).
Polish fowl
: tepeli tavuk.
domestic fowl
kümes hayvanı.
Noun
game fowl
dövüş horozu.
Noun
game fowl
av kuşu.
Noun
Guinea fowl
beç tavuğu
(Numida meleagris)
.
It is neither fish, flesh nor fowl
Hiçbir özelliği yok/Ne olduğu belirsiz.
jungle fowl
cengel tavuğu
(Gallus gallus)
GD Asyda yaşayan ve ehli tavuğun ceddi farzedilen yabanî tavuk.
neither fish nor fowl
ne balık ne kuş; hiçbir özelliği yok; ne kokar ne bulaşır; ne idüğü belirsiz.
Neither fish, flesh
nor fowl/good red herring: Hiçbir şeye benzemez/yaramaz.
prairie fowl
çayır tavuğu
(Tympanuchus cupido, T. pallidicinctus)
: K. Amerika bozkırlarında bulunan, tüyleri
kırmızımsı kahverengi, siyah ve beyaz renklerde bir av kuşu.
fowl cholera
tavuk kolerası:
Pasteurella multocida
bakterilerinin kümes hayvanlarında sebep olduğu bağırsak hastalığı.
fowl pest
tavuk vebası.
fowl plague
tavuk vebası.
fowl pox
tavuk difterisi, kümes hayvanlarında virüslerin sebep oldukları bir hastalık.
guard iron (meat , fowl , fish) grilled
ızgara
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.