garnish

  1. süslemek, donatmak, tezyin etmek.
  2. (servis tabağındaki yemeğin etrafını) süslemek.
  3. Law haczetmek, haciz koymak, haciz ihbarnamesi göndermek.
  4. süs(leme), tezyin (etme).
  5. anafor: yeni bir işçiden/mahpustan ustabaşının/kıdemli mahpusların zorla aldıkları para.
garnitür
bir banka hesabını haczetmek Verb
maaşı haczetmek Verb
ücretlere rehin koymak Verb