hâre

Belçika tavşanı
(Oryctolagus cuniculus): kızıl kahverengi tüylü, iri bir evcil tavşan.
Ayıyı vurmadan postunu satma.
(yabanî) tavşan
(Lepus Leporidae). (ilgili sıfat:
leporine).
mountain-hare: kar tavşanı. Noun, Zoology
(tavşan-tazı oyununda) kovalanan oyuncu. Noun
: tüymek, tavşan gibi hızla koşmak/kaçmak, tabanları yağlamak. Verb
yabani tavşan Noun, Zoology
tavşan-tazı oyunu.
(plan , tasarı , vb) aptalca
kuş beyinli
(insanlar) kafasız
sersemce
tavşan yahnisi: toprak güveçte pişirilmiş tavşan eti. Noun
ıslıklı tavşan
(Ochotona princeps): Kayalık Dağlarda yaşayan kısa kulaklı, kısa bacaklı, kuyruksuz
tavşan.
pika, cony ile ayni anlama gelir.
Noun
son derece ürkek/vahşi.
tavşan
Var kuvvetinle koş!
Tavşana kaç, tazıya tut demek.
Tavşana kaç, tazıya tut demek. (Zıt iki fikrin ikisini de kabul etmek).
deniz tavşanı Noun, Zoology
kar tavşanı
(Lepus americanus). K. Amerikada yaşayan geniş ayaklı, tüyleri kışın beyaz yazın kahverengi
olan bir tür tavşan.
(a) avlamak için) tavşanı yuvasından kaçırmak, (b) konudan uzaklaştırıcı fikir ortaya atmak.
bataklık tavşanı
(Sylvilagus aquaticus).
Tavşan ile Kaplumbağa Proper Name, Language-Literature
  1. marbling
moiréd cloth
mottled
wave
(cloth) watered
moiré

bk. hârâ
Bâzı eşyâların üstünde görülen ve dalgalanıyormuş ... çizgiler ve dalgalar, meneviş