harrow

English-Turkish Translation

  1. tırmık, tarak, sürgü, tapan, kesek kırma makinesi.
  2. tırmıkla(n)mak, tırmık çek(il)mek, sürgü geçir(il)mek, kesek kır(ıl)mak.
  3. hırpalamak, işkence/eziyet etmek, (manevî) eza/cefa etmek, sinirlendirmek, üzmek, asabını bozmak.
    harrow
    someone's feelings: birine eza/cefa etmek, kalbini kırmak.
  4. namusuna tecavüz etmek, ırzına geçmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be under the harrow
fakruzaruret içinde olmak Verb
disc harrow
diskli pulluk. Noun
disc harrow
diskli pulluk/tırmık/nadas makinesi: kesici bıçakları disk şeklinde tarım aleti.
rotary harrow
döner tırmık.
wooden harrow
tapan
harrow sb's feelings
birinin yüreğini parçalamak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database