hone

  1. bileği (taşı), ustura bileyicisi.
  2. (delikleri genişletmekte vb. kullanılan) perdah aleti/makinesi.
  3. bilemek, keskinleştirmek.
    to hone a razor.
  4. deliği perdahlamak/genişletmek.
  5. inlemek, inildemek, ahü figan etmek.
  6. özlemek, özlemini/hasretini çekmek, hasret kalmak, arzulamak, çok istemek.