involved in

English Turkish Phrases

Agents involved in the sale of a variety of goods (NACE code: G46.1.9)
Çeşitli malların satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.19) Noun, Trades-Professions
Agents involved in the sale of agricultural raw materials, live animals, textile raw materials and semi-finished goods (NACE code: G46.1.1)
Tarımsal hammaddelerin, canlı hayvanların, tekstil hammaddelerinin ve yarı mamul malların satışı ile
ilgili aracılar (NACE kodu: 46.11)
Noun, Trades-Professions
Agents involved in the sale of food, beverages and tobacco (NACE code: G46.1.7)
Gıda, içecek ve tütün satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.17) Noun, Trades-Professions
Agents involved in the sale of fuels, ores, metals and industrial chemicals (NACE code: G46.1.2)
Yakıtların, maden cevherlerinin, metallerin ve endüstriyel kimyasalların satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.12) Noun, Trades-Professions
Agents involved in the sale of furniture, household goods, hardware and ironmongery (NACE code: G46.1.5)
Mobilya, ev eşyaları, madeni eşyalar ve hırdavatların satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.15) Noun, Trades-Professions
Agents involved in the sale of machinery, industrial equipment, ships and aircraft (NACE code: G46.1.4)
Makine, sanayi araç ve gereçleri ile deniz ve hava taşıtlarının satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.14) Noun, Trades-Professions
Agents involved in the sale of textiles, clothing, fur, footwear and leather goods (NACE code: G46.1.6)
Tekstil, giysi, kürk, ayakkabı ve deri eşyaların satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.16) Noun, Trades-Professions
Agents involved in the sale of timber and building materials (NACE code: G46.1.3)
Kereste ve inşaat malzemelerinin satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.13) Noun, Trades-Professions
become involved in one's speech
konuşurken ipin ucunu kaçırmak Verb
get involved in
tevessül etmek Verb
getting involved in
tevessül
be deeply involved in debt
gırtlağına kadar borca batmak Verb
be involved in a lawsuit
bir davaya karışmak Verb
be involved in an affair
bulaşmak Verb
be involved in debt
borçu olmak Verb
be involved in debt
borcu olmak Verb
be involved in sb's ruin
birinin yıkılmasında parmağı olmak Verb
deeply involved in debt
borca batmış
get involved in a conspiracy
bir komploya katılmış olmak Verb
get involved in shady deals
karanlık işlere karışmak Verb
get oneself involved in something that calls for money
masraf kapısı açmak Verb
get someone involved in or mixed up in sth
karıştırmak Verb
strife (caused by someone not actually involved in it)
fitne Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database